21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16614 Karar No: 2016/962
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/16614 Esas 2016/962 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/16614 E. , 2016/962 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı sigortalı yararına 17.693,33 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Karar tarihi olan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesinde; “ Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü, aynı tarifenin 10/2. maddesinde ise; “ Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, manevi tazminat yönünden davacı sigortalı yararına vekalet ücretine hükmedilirken Tarife"nin 13/1. maddesine uygun davranılmayarak eksik vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hüküm fıkrasının manevi tazminat yönünden vekalet ücretlerinin kararlaştırıldığı 2/c-d bendlerinin tamamen silinerek yerlerine; “ c-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları üzerinden 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” d-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları üzerinden 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine 02.02.2016 oybirliği ile karar verildi.