8. Ceza Dairesi 2014/21011 E. , 2015/12628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret ve kasten yaralama
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere ve hakaret suçundan erteleme
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz davasının açılabilmesi için süre ve istek koşullarının gerçek- leşmesi gerekir. Asıl olan tefhim üzerine süresinde verilen süre tutum dilekçesindeki istek olup, yasal süreden sonra talebin genişletilmesi, örneğin süre tutum dilekçesinde olmadığı halde, sonradan incelemenin duruşmalı yapılmasının istenmesi, kararda yer alan birden fazla hükümden temyiz edilmeyenin temyizi, sanık sıfatıyla temyizden sonra katılan sıfatıyla da talepte bulunulması olanaksızdır. Kararın aleyhe sonuç doğurmayacak şekilde bozulabileceğide gözetildiğinde, temyiz dilekçesi yorum gerektirmeyecek şekilde açık ve net olmalıdır.
Birden fazla mahkumiyette suçlardan bir kısmı hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün isabetli olması nedeniyle temyiz edilmemesi, sadece işlenmediği savunulan suçtan kurulan hükmün temyizi mümkündür.
Sanık müdafiinin 06.03.2012 günlü temyiz dilekçesinde suç "kasten yaralamaya teşebbüs" olarak belirtilip, mahkumiyet hükmü kurulduğu, bu hükmün usul ve yasalara uygun olmadığı belirtilerek kararın bozulması istenmiştir. Birden fazla mahkumiyet hükmü ihtiva eden mahkeme kararında yer alan hangi hüküm veya hükümlerin temyiz edildiği ön sorun olarak ele alınmış olup, bozulması istenen karar, açıkça belirtilen yaralamaya teşebbüs suçuna ilişkin karar olup, hakaret suçundan verilen karar açıkça temyiz edilmediğinden suç vasfı nedeniyle sanık aleyhine bozma yapılabileceği de gözetildiğinde, yorum yoluyla temyizin sanık lehine olduğundan bahisle yapılacak incelemenin sanık aleyhine sonuç doğurabileceği de gözetildiğinde, hakaret suçundan kurulan hükme yönelik yasal süreden sonra yapılan temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddi ile yaralamaya teşebbüs suçundan verilen hükümle sınırlı olarak inceleme yapılmasına oyçokluğuyla karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, suçun sabit olmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün (ONANMASINA), 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KISMEN KARŞI DÜŞÜNCE : Sanık ... hakkında, korku, kaygı veya panik yaratacak şekilde silahla ateş etmek ve hakaret suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 170/1-c, 125/1-4. maddesinden cezalandırılması için dava açılmış, Mahke- mece yapılan yargılama sonucunda sanığın 5237 sayılı TCK.nun 86/2, 3-e, 35, 62, 51. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının erte- lenmesine, 2 yıl denetim süresine, yine TCK.nun 125/1, 62, 51. maddeleri uyarınca, 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, 2 yıl denetim süresine karar verilmiştir.
Mahkemenin mahkumiyete ilişkin kararı, süresi içerisinde sanık müdafii tarafından süre tutum dilekçesi verilmek suretiyle temyiz edilmiştir.
Süre tutum dilekçesinde, kararın esas ve karar numarası yazılmış, suç olarak sadece kasten yaralamaya teşebbüs belirtilmiş ise de; metin kısmında dilekçede belir- tildiği şekliyle aynen “Mahkeme yukarda sayısı verilen kararı ile müvekkil hakkında mahkumiyet tesis etmiştir.
… Yerel Mahkemenin usul ve yasaya uygun olmayan kararının bozulması talebi ile temyiz ettiğimizi …” beyanının yazılması karşısında, sanık savunmanının iradesinin yaralamaya teşebbüs ve hakaret suçundan kurulan hükümleri temyiz etmek olduğunun kabulü gerektiği, kaldı ki gerekçeli temyiz dilekçesinde de her iki suçun ismi yazıldığı gibi re’sen görülecek sebeplerle de temyiz isteminde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden de suçun esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılması yerine, yasal süreden sonra yapılan temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katıl- mıyorum. 26.02.2015