11. Hukuk Dairesi 2016/11147 E. , 2018/3388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/04/2016 tarih ve 2014/704-2016/265 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davalı vekili, müvekkilinin davalılardan ... Ltd Şti"ye hissedar olmasına sebep olan 14/12/2007 tarihli ... Noterliğinin 23466 yevmiye nolu hisse devri sözleşmesinin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları bulunmamasından dolayı yok hükmünde olduğunu, söz konusu sözleşmenin müvekkilinin hükümsüz, çalınan nüfus cüzdanı kullanılarak, müvekkili yerine sahte imza atılmak suretiyle tanzim edildiğini, müvekkilinin savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, iradesine aykırı şekilde ortak edildiği şirketin vergi ve sigorta prim borçlarından dolayı devlet kurumlarına karşı borçlu duruma düştüğünü, bu borçlardan dolayı taşınmazına haciz konulduğunu, müvekkilinin bankadan kredi kullanamadığını, ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek 14/12/2007 tarihli ...Noterliğinin 23466 yevmiye nolu limited şirket hisse devir sözleşmesinin yokluğunun tespitine, müvekilinin hissedarlığının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin hissedarı olduğu 5.000 TL’lik hissesinin 14/12/2007 tarihinde ..."a satıldığını, bu satış sözleşmesinin noter onayından geçtiğini, müvekkilinin ... adı ve nüfus cüzdanı ile işlem yapan kişi ile ilgili olarak gerekli araştırmayı yaptığını, davacının kimliği çalınmış olsa bile müvekkilinin bu durumu bilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 14/12/2007 tarihli ... Noterliğinin 23466 yevmiye nolu Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/137587 soruşturma dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davaya konu şirket hissesinin devrine dair sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığı, üçüncü kişi tarafından davacının çalınan nüfus cüzdanı kullanılarak sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin davacı bakımından hüküm ifade etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu hisse devir sözleşmesinin geçersizliğinin ve davacının dava konusu şirkete hissedar olmadığının tespitine, bu hususun ticaret sicile kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, noterde düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmesinin sahteliği sebebiyle hisse devir sözleşmesinin yokluğunun tespiti, şirket hissedarlığın iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece hisse devredenin, şirketin diğer ortağının ve hisseleri devredilen şirketin hasım olarak gösterildiği davada davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı vekili çalınan nüfus cüzdanı kullanılarak davacının yerine sahte imza atılarak sözleşmenin düzenlendiğini, dava dışı noterlikçe tasdik olunan limited şirket hisse devir sözleşmesinde yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmekte ve müvekkili adına olan imzanın sahteliğini iddia etmektedir. Dairemizin 20.05.2013 tarih ve 2012/12282 E. - 2013/10936 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, hisse devrinin dayanağı olan noter sözleşmesinde yer alan imzanın inkarı nedeniyle açılan dava, aynı zamanda 6100 sayılı HMK 208/4 (HUMK"nın 314) maddesi anlamında açılmış bir sahtelik davasıdır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK 204 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu"nun 82/f. III maddeleri uyarınca noterlikçe onaylanan imza sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. Böyle bir imzanın sahteliği iddiası ise sözleşmenin diğer tarafına olduğu kadar sözleşmedeki imzayı onaylayan notere karşı da ileri sürülmüş bir iddia olup, sabit görülmesi halinde noterin Noterlik Kanunu"nun 162. maddesi uyarınca hukuki sorumluluğuna da yol açabileceği gibi noterin savunması bu davanın sonucunu da etkileyebilir. Şu halde onaylı imzanın sahteliği iddiasının bu imzayı onaylayan noterin taraf olmadığı bir davada incelenip hükme bağlanması usul hukuku ilkelerine uygun düşmemektedir. 6100 sayılı HMK"nın 208/4. maddesi gereğince resmi bir senetteki yazı veya imzayı inkar eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Bu durumda, mahkemece ilgili noter hakkında, bu davayla birleştirme istemli olarak ayrı bir dava açmak üzere davacıya mehil verilmesi ve dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilerek görülmesi gerekirken noterin yokluğunda noter sözleşmesinin sahteliği hakkında karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.