Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7319
Karar No: 2020/11967
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/7319 Esas 2020/11967 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi, dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verdiği beraat kararı, Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur. Sanık, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 20.000 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmıştır. Ancak, Yüksek Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebine dayanarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. Kanun yararına bozma istemine göre, sanığa ilgili bozma kararına karşı beyanı alınmadan ve savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmiştir. Yargıtay, kanun yararına bozma isteminin reddedilmesine karar vermiştir. İlgili kanun maddeleri, Türk Ceza Kanunu'nun 157/1 ve 52/2. maddeleri, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 5271, 1412 ve 5320 sayılı maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2020/7319 E.  ,  2020/11967 K.

    "İçtihat Metni"





    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın beraatine dair Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2009 tarihli ve 2008/426 esas, 2019/178 sayılı kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 04/06/2013 tarihli ve 2011/66977 esas, 2013/10429 sayılı ilamı ile sanık aleyhine bozulmasını müteakip, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 20.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 01/07/2014 tarihli ve 2013/483 esas, 2014/377 sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/06/2020 gün ve 94660652-105-06-7343-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/06/2020 gün ve 2020/54463 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2009 tarihli kararına katılanın temyizi üzerine sanık aleyhine bozulması ve benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 29/12/2015 tarihli ve 2015/6695 esas, 2015/32329 sayılı ilamındaki, "... hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğini sorulması zorunlu olup aynı kurala 5271 Sayılı CMK"nun 307/2. maddesinde de yer verilmiştir. Anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkanı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kural niteliğinde olup öncelikle sanığın bozma kararına karşı beyanı alındıktan ve aleyhine olan bozma kararına karşı kendini savunma imkanı tanındıktan sonra bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece verilen hükmün sanıkların aleyhine bozulması üzerine; karar verildikten sonra bir daha dönülme imkanı bulunmayan bozma ilamına karşı savunmaları alınmadan, 28/01/2015 tarihli oturumda uyma kararı verilip daha sonraki bir tarihte bozmaya ilişkin beyanlarının tespiti ile 1412 Sayılı CMUK"nun 5320 Sayılı Kanunun 8. Maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326. Maddesine aykırı olarak, sanıkların savunma haklarının sınırlandırılması suretiyle karar verilmesi" şeklindeki ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326. maddesinin 1-2. fıkralarında “Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak mahkeme, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar.” şeklindeki hükümler karşısında, ilgiliye bozma ilamının tebliğ edilerek diyeceklerinin sorulması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda bildirdiği bilinen en son adresi yerine doğrudan mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, görülmüş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre bilinen en son adresine tebligat yapılması, buraya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bunun da bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan Yasa"nın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin de olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, en son beyan ettiği adresi yerine doğrudan mernis adresine tebliğ işlemi yapılması usulsüz bulunduğundan hüküm henüz kesinleşmemiş olup, kesinleşmeyen kararlara karşı da kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, hükmün, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, istinaf yoluna başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilmesi, aksi takdirde kesinleştirme işleminin yapılmasından sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün görülmekle, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2014 tarihli ve 2013/483 esas, 2014/377 sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi