6. Ceza Dairesi 2013/18137 E. , 2016/3391 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, Hakaret
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına " cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık ... ve ...."ın olaydan önce internetten tanışarak arkadaş oldukları, telefonla ve yüz yüze bir süre görüştükten sonra ayrıldıkları, sonraki günlerde sanığın, katılanı telefonla aramak ve açmayınca mesaj göndermek suretiyle tehdit ve hakaret ettiği olayda;
Katılan ..."ın, “sanık ile çok kısa bir süre görüştüğünü, ablasının sanığı beğenmemesi nedeniyle sanıktan uzak durmaya başladığını, ancak sanığın kendisinin peşini bırakmayarak tehdit ile 30.000-TL para istediğini, kendisinin maddi durumunun iyi olduğunu, sanıktan borç almaya ihtiyacı olmadığını” iddia ettiği,
Sanığın ise aşamalarda değişmeyen savunmasında özetle, “katılan ... ile internette tanışıp görüşmeye başladıktan sonra evlenmeyi düşündüklerini, katılanın satın almış olduğu evin 2 aylık taksiti için toplamda 4000-TL borç verdiğini, sonrasında katılanın telefonlarına çıkmadığını, kendisinden kaçtığını, alacağını istemek için davaya konu mesajları gönderdiğini” ifade ettiği,
Sanığın gönderdiği tehdit içerikli mesajların bir kısmında “benim sana masrafım 30 milyon, ben sadece bayramdan sonra cebimden harcadığım 4 bin liramı alacağım, oğlumun burs ücreti, evli olsak bile alacak demedim mi, borcunu öde”, “ senin peşini bırakmam, merhamet etmem, benim çocuğumun rızkıyla oynarsan bende sana evlat acısı tattırırım” şeklinde ifadeler geçtiği, diğer mesajlarında da sanığın hep alacağından bahsettiği,
Katılanın ablası tanık ..."ün mahkemedeki beyanında, “sanığın telefonda katılana hitaben sana olmadık şeyler yapacağım, para ver, bana borcun var dediğini” beyan ettiği, katılanın yeğeni olan tanık ..."i ise mahkemede özetle, “bir seferinde katılanı telefonla arayan sanığa kendisinin cevap verdiği, sanığın teyzenin bana borcu var, ödemezse kızını dağa kaçırırım dediğini” beyan ettiği görülmektedir.
Hal böyle olunca;
Katılanın ekonomik durumu araştırılarak, sanığın beyanlarında ve mesajlarda geçtiği üzere, katılanın olay tarihinden önce taksitle bir taşınmaz satın alıp almadığı, almış ise bedelini ne surette ve hangi zaman dilimlerinde ödediği, bayramdan sonraya tekabül eden 2011 yılı kasım ayında, taşınmazın taksitinin ödenmesinde bir aksama olup olmadığı, yine bu tarihte 4000-TL tutarında bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın huhuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturmayla yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Uygulamaya göre de; Sanığın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.