Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2999
Karar No: 2018/3754
Karar Tarihi: 05.06.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/2999 Esas 2018/3754 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/2999 E.  ,  2018/3754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : KADASTRO

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... mirasçıları ve ... mirasçıları tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gereklerinin tümü ile ve tam olarak yerine getirilmediği açıklandıktan sonra, dava konusu taşınmaza doğuda sınır oluşturan yoldan sonra gelen taşınmazların parsel sayılarının Kadastro Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi, ayrıca komşu 10, 11, 15 ve 18 parsel sayılı taşınmazların yoldan sonra gelen belirlenecek komşu taşınmazların tesbit tutanakları ile varsa dayanakları kayıtlarının, davalı iseler dava dosyalarının da getirtilmesi, bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi, bundan sonra davanın dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14/son maddesi hükmü uyarınca davalılar ile akdi halefleri nüfus kayıtları getirtildikten sonra belirlenecek miras bırakanları ve dava dışı mirasçılar adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden zilyetlik yoluyla başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediğinin Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulup saptanması, davalı taşınmazlar varsa salt bu yönden usulün 43 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca dava dosyalarının birleştirilmesi, bundan sonra bozma kararı gereklerinin tümü ile yerine getirildiği sonucuna varıldığı takdirde toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 676 ada 14 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespit tutanağının iptali ile 20.10.2010 tarihli fen bilirkişileri ... ve ... tarafından düzenlenen raporda (A) harfi ile gösterilen 8699 metrekarelik kısmın bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek taşlık arazi vasfıyla, aynı tarihli raporda (B) harfi ile gösterilen 43459 metrekarelik kısmın bu taşınmazdan ifrazı ile aynı adada gelecek en son parsel numarası verilerek ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline; aynı tarihli raporda (C) harfi ile gösterilen 106739 metrekarelik bölümün davalılar ... ve ... mirasçıları adlarına payları hüküm fıkrasında gösterilmek suretiyle tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalılar ... ve ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 24.08.2017 tarih, 2015/5232 esas, 2017/1087 Karar sayılı ilamıyla, Dosya içeriği, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olduğu ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile temyiz itirazları yerinde görülmeyerek hükmün onanmasına karar verilmiş, davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Davacıların karar düzeltme istemi hükme esas fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8699 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 43459 metrekare yüzölçümündeki bölümüne yöneliktir. (A) bölümünün taşlık olduğu, (B) bölümünün ise ham toprak niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacıların tutunduğu kök Ağustos 1320 tarih 2 sayılı tapu kaydının tedavülleri Mayıs 1962 tarih 2 ve Mart 1970 tarih 41 sayılı tapu kaydının batısında okunan yol sınırı itibariyle gayri sabit hudutlu olup miktarıyla geçerli bulunduğu anlaşılmakla davacıların bu yöne ilişen karar düzeltme istemleri yerinde değildir. Ancak Mayıs 1962 tarih 2 sayılı tapu kaydıyla davalar murisleri ... ve ..."un bu taşınmazı satın aldıkları ve tamamı üzerinde tespitin yapıldığı 1982 tarihine kadar müştereken zilyetliklerinde bulunduğu iddia edilmiş olup, satın alınma ile tespit tarihi arasında 20 yıllık süre dolduğuna göre diğer şartların bulunması halinde ... ve ..."un kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ayrı ayrı 100"er dönüm taşınmaz edinebilmeleri mümkün ise de; bu yönde yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Mahkemece 19.01.2011 tarihli duruşmada, 2010 yılında yapılan keşif sonucunda verilen raporlar arasında çelişki olması nedeniyle 2 fen ilirkişisi ile 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmasına karar verilmiş olup, 19.09.2014 tarihine kadar yapılan tüm duruşmalarda keşif yönünde ara karar kurulduğu halde 19.09.2014 tarihli celsede gerekçesiz olarak ara karardan dönüldüğü, esas hakkında karar vermek üzere dosyanın incelemeye alındığı ve bir sonraki duruşmada da temyize konu hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre 1992 yılında, 2005, 2007 ve 2010 yıllarında taşınmaz başında keşiflerin yapıldığı, keşifler sonucunda verilen raporlarda 3358,13 metrekarelik (son hükümde (A) ile gösterilen 8699 metrekarelik bölümün bir kısmını oluşturan) kısmın kayalı ve taşlık olduğu, taşınmazın diğer bölümlerini tarım arazisi niteliğinde olduğunun belirtildiği, 2010 yılında yapılan keşif sonucunda hükme esas ziraat teknikeri bilirkişi tarafından verilen raporda ise tahmini 20 dekarlık alanın ham toprak niteliğinde olduğunun belirtilmesine rağmen fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 43459 metrekare olarak belirtildiği, raporlar arasındaki bu çelişki giderilmediği gibi önceki keşiflerde verilen zirai raporlar arasında dahi açık çelişkinin olduğu gözden kaçırılmış, ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunup bulunmadığı yönünde hava fotograflarından yararlanılması gerektiği de düşünülmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için 1990 tarihinden geriye doğru tüm hava fotografları Harita Genel Komutanlığından getirtilmelidir. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, serbest çalışan jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazın öncesinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; 3 kişilik uzman ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısının mukayese edilmesi suretiyle ve çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliği ile üzerindeki bitki örtüsünü belirtir ayrıntılı ve gerekçeli ve önceki zirai bilirkişiler tarafından verilen raporlar arasındaki çelişkileri de giderecek şekilde rapor alınmalı, rapora taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırlarını gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli, getirtilen stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında işaretlenmek suretiyle bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunun, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi istenilmeli, davacılar ... ve ... adına zilyetlik nedeniyle taşınmaz tespit ya da tescil edilmediği ilgili yerlerden sorularak belirlenmeli, eldeki dosyada tapu kayıt miktarı ve zilyetlik nedeniyle (C) harfi ile gösterilen 106.739,00 metrekarelik bölümün davacılar adına tesciline karar verildiği de göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek (A) harfi ile gösterilen 8699 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 43459 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümleri üzerinde tespitin yapıldığı 1982 tarihinden geriye doğru davacılar lehine zilyetlikle taşınmaz edinme kosullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Hal böyle olunca; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (A) harfi ile gösterilen 8699 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 43459 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümleri yönüyle bozulmasına karar verilmesi gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.08.2017 tarih, 2015/5232 Esas, 2017/1087 Karar sayılı, (A) harfi ile gösterilen 8699 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 43459 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümleri hakkında verilen onama ilamının ortadan kaldırılmasına, ve anılan bölümler hakkındaki hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 05.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi