11. Ceza Dairesi 2019/1340 E. , 2021/1981 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası” başlıklı 17. maddesinde yer alan; “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmüne göre; yokluğunda karar verilen sanık müdafii Av. ...‘ın iş yerinde bulunmaması nedeniyle, daimi çalışanına 14/05/2015 tarihinde gerekçeli karar tebliğ edilmiş ise de; Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 26. maddesinde; “Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın iş yerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap, meslek veya sanatını konutunda icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bunlardan hiç birinin bulunmaması durumunda tebliğ, aynı konutta sürekli olarak oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” ve aynı Yönetmeliğin 29. maddesinde; “21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar.” şeklindeki düzenlemelere göre; 14/05/2015 tarihinde yapılan tebliğde, muhatabın hangi sebeple iş yerinde olmadığı tebligat parçası üzerine yazılmadığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın mahkeme kaleminde 05/06/2015 tarihinde kararın bizzat kendisine tebliği sonrası, 05/06/2015 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilerek yapılan incelemede;
Fatsa ...‘nün ... 8043 vergi kimlik numaralı mükellefi olan sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma“ suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın aşamalarda alınan savunmalarında faturaların gerçek alışverişlere dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sahte faturaları düzenlediği iddia olunan Zeta Mühendislik İnş. San. Tic. Ltd.Şti., Çağbir Yapı Elemanları San. Tic. Ltd. Şti. ve İşan İnş. Yapı Malz. Ltd. Şti. yetkilileri hakkında, 2008 ve 2009 takvim yıllarında “sahte fatura düzenleme“ suçlarından dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi,
2-Kabule göre de;
a)Suça konu faturaların kurumlar vergisi indiriminde de kullanılmaları nedeniyle; 2008 takvim yılı için “26/04/2009“ ve 2009 takvim yılı için “26/04/2010“olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında “2008-2009“ şeklinde yanlış yazılması yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 01/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.