15. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/441 Karar No: 2020/954 Karar Tarihi: 09.03.2020
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/441 Esas 2020/954 Karar Sayılı İlamı
15. Hukuk Dairesi 2020/441 E. , 2020/954 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün tapusunun iptâli ile tescili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; davalı ...’dan harici satış sözleşmesi ile ... ... Alanlı Mah. 318 Ada 11 Parsel A Blok 7. kat ... numaralı daireyi satın aldığını, sözleşme gereği ödemesi gereken bedelleri ödediğini ancak bağımsız bölümün tapusunun arsa sahibi davalı ... üzerinde olduğunu, kendisine devrin yapılmadığını beyanla, bağımsız bölümün tapusunun iptâli ile kendi adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı bağımsız bölüm maliki ... cevap dilekçesinde; davalı yüklenici ... ile aralarında imzalanmış olan kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini yüklenicinin yerine getirmediğini, yükleniciye karşı edimini yerine getirmediği için nama ifa davası açtıklarını, yüklenicinin bu sözleşmedeki edimleri yerine getirmediği için hakkı kazanamadığı bağımsız bölümü 3. kişilere temlik edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı yüklenici ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişilerce mahallinde keşif yapılarak A blokun %79.46, B Blokun %69.26 ve C Blokun bitme oranının %79.46 olarak belirlendiği, mahkemece; yüklenici ve ondan bağımsız bölüm satın alan kişinin tescil isteyebilmesi için yüklenicinin edimini eksiksiz yerine getirmiş olması gerektiği, yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmediği ve dürüstlük kuralına göre inşaatın tahammül seviyesinde olmadığı, davacının bu durumda tapunun iptâlini isteyemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davacı vekili kararı esastan ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacının dava değerini 185.000,00 TL olarak gösterdiği, dava reddedildiğinden bu miktar üzerinden hüküm altına alınması gereken vekâlet ücreti miktarı 17.050,00 TL olması gerektiği halde mahkemece 21.850,00 TL"ye hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/VII. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca yerel mahkeme kararının hüküm fıkrası 4. bendinde yer alan “21.850,00 TL”nin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine “17.050,00 TL” rakamının yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 6502 sayılı Kanun"un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.