20. Hukuk Dairesi 2016/13808 E. , 2017/5243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve asli müdahiller ... ile ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, dava konusu ... ili, Merkez, ... köyünde, 352 ada 2 nolu 678,79 m2 yüzölçümlü parsel belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ... bahçesi niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli 352 ada 2 nolu parsel üzerinde ... bahçesi olmamasına ve herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmamasına rağmen kişi adına tespit edilmiş olduğu iddiasıyla çekişmeli 352 ada 2 nolu parselin tescil harici bırakılmasına karar verilmesi istemiştir.
Asli müdahil ..., ... ve ..., dava konusu edilen taşınmazın kendilerine ait olduğunu, 1976 yılında ... Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde 1976/273 Esas sayılı dosyasında murisi İ..."nın Karayolları ... Bölge Müdürlüğüne karşı dava konusu taşınmazda men-i müdahale davası açmış olduğu ve bu dava ... lehine sonuçlanarak mahkemece Karayolları ... Bölge Müdürlüğünün taşınmaza müdahalesi hakkında men kararı verilmiş olduğu ve aynı taşınmaz üzerinde atalarından miras olarak kalmış ahşap evin şu andaki malikin yakını olan ... tarafından 1980 yılında yakılması neticesinde ... Ağır Ceza Mahkemesinde sanık hakkında dava açılmış sanık ceza almış ve bu davaya ... da zarar gören sıfatıyla müdahil olmuştur ayrıca dava konusu taşınmazın maliki ...taşınmazın 272 m2 ... Noterliğinin 24.12.1982 tarih ve 33044 yevmiye numaralı noter senediyle ..."a satmış olduğunu bildirerek davaya harçlı katılımda bulunmuşlardır.
Mahkemece, ... ve ... Genel Müdürlüğünün açmış olduğu davanın kısmen kabul kısmen reddine, asli müdahiller ..., ... ve ... tarafından açılmış olan davanın reddine, ... ili, Merkez, ... köyü, ... mevkii 352 ada 2 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişisinin 28/03/2013 raporuna ekli haritada (C) harfi ile gösterilen 69,54 m² ve (D) harfi ile gösterilen 28,58 m²"lik kısımların dere yatağı olduğunun tespitine, bu kısımların ifrazı ile haritasın da dere olarak gösterilmesine, (A) harfi ile gösterilen 465,02 m² lik kısmının 352 ada 2 parsel numarası adı altında 352 ada 2 nolu parselin kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 115.65 m² lik kısmının ifrazı ile aynı ada farklı parsel numarası adı altında ham toprak vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve asli müdahiller ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre ... sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel ... alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, mahkemece, tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmaza ilişkin zilyetlik araştırması yeterince yapılmamış, taşınmazın zilyetliği kimlerde olduğu ve ne şekilde zilyet olduğu yeterince araştırılmamıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek, hayvan otlatmak, ağaç kesmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten, tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi zorunludur.
Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
O halde mahkemece, yöreye ait eski tarihli ve dava tarihinden 15-20 yıl önceki memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bir ... bilirkişi, bir ziraat uzmanı ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, kesinleşen ... kadastrosu varsa, buna ait harita yöntemince yerine uygulanmalı, yoksa ya da henüz kesinleşmemişse, taşınmazların konumu en eski tarihli memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15-20 yıl önceki zamanlara ait memleket haritaları ile hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliği, kullanım durumu, üzerindeki ağaçların sayısı, yaşı, dağılımı, baskın ağaç türünün ne olduğu konusunda bilimsel verilere dayalı, açıklamalı krokili rapor alınmalı, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve dayanağı kayıt ve belgeler getirtilip çekişmeli taşınmazlar yönünü ne olarak gösterdiği saptanmalı, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığının belirlenmesi halinde taşınmazın kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda tarım bilirkişisnden rapor alınmalı, mahallî bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; davacı kişi yararına dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri ve zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... ve asli müdahiller ... ve ...’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.