Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/26428
Karar No: 2018/3847
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/26428 Esas 2018/3847 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/26428 E.  ,  2018/3847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini öne sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında, davacı işçin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır
    Fazla çalışma yaptığını ve genel tatil günlerinde de çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla mesai ve diğer günler yapıldığı iddia edilen çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, davacı tanık beyanlarına göre davacının hafta içi 5 gün 8.30-18.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ve Cumartesi günü 8.30-15.00 saatleri arası yarım saat ara dinlenme ile haftada 3,5 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiştir. Fazla çalışma ücret talebinin davalı işverene karşı dava açmış bulunan husumetli tanık beyanlarına göre hesaplanması hatalı olmuştur. Ancak davalı tanık beyanlarına göre davacının hafta içi 5 gün 8.30-18 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile 41,5 saat Cumartesi günü ise 8.30-13.30 saatleri arası yarım saat ara ile 4,5 saat çalışarak haftada toplam 46 saat çalışma ile 1 saat fazla mesaisi bulunduğu anlaşıldığından davalı tanık beyanlarına göre davacının fazla mesai ücret alacağı hüküm altına alınmalıdır. Anılan yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Taraflar arasında davacının aldığı ücret miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacının davalı iş yerinde motor revizyon ustası olarak çalıştığı ve net 1300 TL aldığını ancak kayıtlarda ücretinin asgari ücret seviyesinde gösterildiğini iddia ettiği, davalı tarafın davacının asgari ücretle çalıştığını belirttiği, ... Ticaret Odasının davacının emsali işçinin net asgari ücretin % 10 fazlasını alabileceğini belirttiği ve dönemin asgari ücretinin brüt 1071,00 TL olup % 10 fazlasının ise brüt 1178,00 TL olduğu görülmüştür. Mahkemece davacının asgari ücretin % 10 fazlası ücretle çalıştığına karar verilmiş ise de, ... 1. İş Mahkemesinin 2014/497 Esas ve 2015/693 Karar sayılı dosyası ile görülen davacının gerçek ücretinin tespiti ve SGK primlerinin buna göre yatırılması gerektiğinin tespitine ilişkin davasında davacının davalı şirkette çalıştığı süre içerisinde net asgari ücretin 1.54 katı tutarında net ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiş ve anılan karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2016/2665 Esas-2017/5046 Karar ve 08/06/2017 tarihli ilamı ile onanmıştır. Kesinleşen ücret tespiti kararı tarafları bağlayacağından dava konusu alacağın hesabında davacının ücretinin tespit davasında belirlenen ücret miktarı olarak dikkate alınması gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının ücretinin asgari ücretin % 10 fazlası olduğunun kabulü ile alacakların bu ücrete göre hesaplanıp karar verilmiş olması bozma nedenidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi