22. Hukuk Dairesi 2015/25711 E. , 2018/3846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin çok yoğun mesai ile çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, bütün ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını, tüm bu sebeplerle de iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davacının hizmet sözleşmesi süresince doğmuş tüm haklarının ödendiğini, çalışma saatlerinin iddia edildiği şekilde olmadığını, fazla çalışma yaptığında karşılığının bordrolarda ve ödeme belgelerinde gösterilerek ücretle birlikte ödendiğini, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin eksiksiz aldığını bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 -Davacının fazla çalışmaya yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece davacı tanık beyanları doğrultusunda davacının haftada 6 gün 08.00-20.00, 20.00-08.00 saatleri arasındaki vardiyalar da 1,5 saatlik ara dinlenme ile çalışarak haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Davacı tanıklarından ... “işyerinde iki vardiya vardı, vardiya saatleri saat 08:00-20:00 ve 20:00-08:00 olmak üzere 12 şer saattir .Haftanın 6 günü bu şekilde çalışırız, Pazar günleri genelde tatil olurdu, bazen de çalışırdık, ancak yılda yaklaşık iki ay belki Nisan -Mayıs ayları olabilir haftanın 4-5 günü aynı vardiya sisteminde çalışıyorduk,” , ... ise “mesai saatlerimiz iki vardiya halinde idi, saat 08:00-20:00 arası ve ayrıca saat 20:00-08:00 arası iki vardiya vardı, haftanın 6 günü çalışırdık, pazar günü tatil olurdu, Mart -Nisan aylarında yaklaşık 1-2 ay arasında ise işler hafif olduğu için yine aynı vardiya sistemi 4 gün çalışırdık, vardiya değişimleri haftalık olurdu, “ şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Davacının fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile davalı iş yerini Bölge Çalışma Müdürlüğüne şikayet etmesi üzerine iş müfettişleri tarafından iş yerinde yapılan teftiş sırasında davacı ve davacı tanığı ... verdikleri ifadede “İşyerinde haftanın dört günü (Pazartesi-Salı-Çarşamba-Perşembe) 08:00-20:00, 20:00-08:00 saatleri arasında 2 posta halinde çalışma yapmaktayız. Çalışma saatleri içerisinde 13:00-14:00, 01:00-02:00 saatleri arasında değişimli olarak 30"ar dakika yemek molası, 10:00-10:15, 15:00-15:15 ile 22:00-22:15, 03:00-03:15 saatleri arasında da 15"er dakika çay molası kullanmaktayız. Postalar halinde ki çalışmamız haftada bir pazartesi günleri değişmekte olup bu ve gün içerisinde ki posta değişimlerimizi Üretim Sorumlusu ... yapmaktadır. Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerini ise izinli olarak geçirmekteyiz. “ şeklinde beyanda bulundukları görülmüştür. Mahkemece öncelikle davacı asil ve davacı tanıkları yeniden dinlenerek iş yerinde haftanın kaç günü çalışıldığı ve yıl içerisinde yoğun olan dönemlerin olup olmadığı var ise hangi aylar olduğu ile bu aylarda haftada kaç gün çalışıldığı hususları sorularak teftiş sırasında verilen ifadelerle duruşma da verdikleri beyanlar arasındaki çelişkiler giderilerek tanık beyanları, teftiş raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek davacının fazla mesai yapıp yapmadığı belirlenmelidir. Ayrıca teftiş raporunda işyerinde 2012 yılı Aralık, Ocak ile 2013 yılı Şubat, Mart aylarında fazla çalışma uygulamasına gidildiği, yapılan fazla mesailere karşılık işçilere ödenmesi gereken ücretlerin zamlı olarak değil normal saat ücreti üzerinden ödendiği tespiti yapıldığından bordrolar ve banka kayıtları karşılaştırılmak suretiyle ilgili ödemelerin davacıya yapılıp yapılmadığı da tespit edilerek yapılmış ise davacının fazla mesai alacağı olduğu tespiti halinde bu ödemelerin fazla mesai alacağından mahsubu ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Anılan yönler düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
3- Taraflar arasındaki uyuşmazlık kıdem tazminatı hesabına esas alınan giydirilmiş ücret konusundadır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Giydirilmiş ücretin tespitinde, 4857 sayılı Kanun"un 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler dikkate alınır.
Somut olayda, dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre davalı iş yerinde haftada 6 gün çalışıldığı kabul edildiğinden hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayda 26 gün çalışıldığının tespitine göre yemek ücreti belirlenmiş ve giydirilmiş ücrete ilave edilmiştir. Ancak davalı iş yerinde haftada kaç gün çalışıldığı hususu ihtilaflı olduğundan yukarıdaki açıklamalar ile iş yerinde haftada kaç gün çalışıldığının tespit edilmesi sonucu yemek ücreti hesaplanarak kıdem tazminatı hesaplamaya esas giydirilmiş ücret belirlenmeli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.