2. Ceza Dairesi 2019/13851 E. , 2019/18416 K.
"İçtihat Metni"Su hırsızlığı suçundan sanık ...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2009 tarihli ve 2007/733 esas, 2009/232 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 6352 sayılı Kanun hükümleri uyarınca mahkûmiyet hükmünün uyarlanmasının talep edilmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması neticesinde, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 163/3, 62, 52. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2014 tarihli ve 2014/234 esas, 2014/616 sayılı kararına yapılan itirazın reddine ilişkin Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2016 tarihli ve 2016/347 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 11/10/2019 gün ve 94660652-105-27-14571-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/10/2019 gün ve 2019/100858 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; 05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un 83. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 163 üncü maddesine eklenen 3. fıkra ile su hırsızlığı suçunun karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlendiği, dolayısıyla 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığa kurum zararını gidermesi için makul bir süre verilmesi akabinde ödemesi hâlinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına kararı verileceğine dair bildirimde bulunulması gerekirken, herhangi bir bildirimde bulunmadan kamu zararını gidermediğinden bahisle uyarlama yargılaması yapılarak karar verildiği gözetilmeksizin itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
6352 sayılı Yasa"nın geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkra hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kurum zararının giderilmesi halinde öncelikle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden, kurum zararı normal tarifeye göre vergili ve cezasız olarak bilirkişiye hesaplattırılıp, bilirkişi tarafından belirlenen zararı gidermesi halinde, 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair sanığa bildirimde bulunulması, ödeme için makul bir süre verilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden hükümlülük kararı verildiği nazara alınarak itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (GAZİANTEP) 3. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 04.04.2016 tarihli ve 2016/347 D. İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 02/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.