Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13383
Karar No: 2018/9025
Karar Tarihi: 13.11.2018

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13383 Esas 2018/9025 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, aynı hastanede çalışan ve hasta tanıtım kartlarını düzenleyen diğer bir kişiye ait hasta tanıtım kartına hastanın gerçek doğum tarihi olan 01.09.1993 yerine 01.09.1990 tarihini yazdırdığı suçu bildirmeme ve özel belgede sahtecilik suçlarından hüküm giydi. Ancak, sanık suçlamaları kabul etmedi ve durumu adli makamlara bildirmediğini belirtti. Mahkeme, sanığın suç işleme kastı ile hareket ettiğine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden suçlardan beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmetti. Ayrıca, suçu bildirmeme suçundan yargılandığı davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle önceki hükmün aynen açıklanmasının gerektiği ve hükmolunan cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 210/2. maddesi (Gerçeğe aykırı belge düzenleyenler)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1. maddesi (Resmi belgede sahtecilik)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. maddesi (Denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranma durumunda hüküm
11. Ceza Dairesi         2017/13383 E.  ,  2018/9025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Suçu bildirmeme, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanık hakkında Milas Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.11.2008 tarih ve 2008/2746 esas sayılı iddianamesi ile “ doktor ..."in aynı hastanede hasta kabul sorumlusu olarak çalışan ve hasta tanıtım kartlarını düzenleyen ..."den ..."a ait hasta tanıtım kartı üzerine hastanın gerçek doğum tarihi olan 01.09.1993 yerine 01.09.1990 tarihinin yazılmasını istediği, bunun üzerine ..."in de ... adına düzenlediği hasta tanıtım kartı üzerine hastanın tüm bilgilerini (TC. No"su da dahil olmak üzere) doğru olarak yazdığı; fakat doğum tarihi olarak 01.09.1990 olarak yazdığı ve bilgisayar kayıtlarına da bu şekilde giriş yaptığı, ..."ın bu hasta tanıtım kartı ile 15.11.2007, 14.12.2007, 11.02.2008, 29.04.2008 ve 07.06.2008 tarihlerinde ... Özel Sağlık Hastanesi"ne gelerek; Dr. ..."e gerekli kontrollerini yaptırdığı, 15.11.2007 ve 14.12.2007 tarihlerinde yapılan kontroller sonucu düzenlenen "Ayaktan Muayene Form"larında ..."ın doğum tarihi 01.09.1990 yazılı olduğu halde 11.02.2008, 29.04.2008 ve 07.06.2008 tarihli "Ayaktan Muayene Form"larında hastanın doğum tarihinin 01.09.1993 olarak ve doğru bir şekilde yazıldığı, böylece şüphelilerin savunmalarına itibar edilse dahi en geç 11.02.2008 tarihinde hastanın gerçek yaşını öğrendikleri ve durumu en kısa zamanda adli makamlara bildirmeleri gerekirken bildirmemeleri” iddiasıyla suçu bildirmeme ve özel belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, hastasının 18 yaşından küçük olduğunu bilmediğini, görünüm itibarıyla da küçük olduğunu anlamadığını, doğum yaptırdığı esnada gerçek yaşını öğrendiğini, hasta tanıtım kartına doğum tarihini farklı olarak kimin yazdığını bilmediğini beyan etmesi ve temyiz dışı sanık ..."in savunmalarında, doktorun hasta tanıtım kartlarının düzenlenmesine yönelik herhangi bir talimat vermediğini, önce kayıt yapılıp muayene ücreti alındıktan sonra doktorla görüşüldüğünü, bu aşamadan önce doktorun hastayı görmesinin mümkün olmadığını, kendilerinin kimlik görerek kayıt yaptıklarını ancak kimliği yok ise hastanın beyanına göre kayıt yaptıklarını beyan etmesi ve ..."ın mahkeme aşamasında alınan ifadesinde sanığın kendisine kimliği konusunda herhangi bir şey sormadığı şeklindeki ifadesi birlikte değerlendirildiğinde, sanığın ...’ın gerçekte 1993 doğumlu olduğunu bildiğine ve buna bağlı olarak suç işleme kastı ile hareket ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden her iki suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    a- 5237 sayılı TCK"nin 210/2. maddesinde yer alan "Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur." şeklindeki düzenleme ile; kamu görevlisi olmayan sağlık mesleği mensuplarının görevlerinin gereği olarak düzenledikleri belgelerin gerçeğe aykırı olması haline özgü özel bir sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Somut olayda ... Özel Sağlık Hastanesinde doktor olarak görev yapan sanığın iddianamedeki anlatıma göre sahte hasta tanıtım kartı ve “ ayaktan muayene formu” düzenlendiği iddia edilmekle, sanığın 5237 sayılı TCK"nin 210/2. maddesi yollamasıyla TCK’nin 204/1. maddesine göre resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgı ile özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması,
    3- 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesinin; “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklinde düzenlendiği, buna göre anılan madde fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca, cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilebilmesinin ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün bulunduğu cihetle, suçu bildirmeme suçundan yargılandığı davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği ve hükmolunan cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi