20. Ceza Dairesi 2016/1216 E. , 2016/1655 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 23.06.2015 tarihli 2015/115 esas ve 2015/318 karar sayılı kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 23.06.2015 tarihinde 2015/115 esas ve 2015/318 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmü sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 17.02.2015 tarihinde 2015/15463 esas ve 2016/849 karar sayı ile sanık hakkındaki hükmün bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; "Nitekim bozma kararına konu somut olay irdelendiğinde; konunun (PVSK m.9, 4) Arama Yönetmeliğinin 18 vd. m.8,9 25. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24.m), kolluğun bir arama emri veya kararı gerekmeksizin arama yapabileceği Anayasa ve yasaların emredici hükümleri ile "denetim" adı altında kolluğun kendiliğinden yapacağı işlemlere dayalı olarak; polisin aldığı bir bilgide olduğu gibi sanığın bildirilen yerde, kişilere uyuşturucu madde satışı yaptığı belirlendiğinden, görevlilerin kesintisiz izleyerek eylemi gerçekleştirmekte olduğu esnada görevlileri gördüğünde kaçması sonucunda yakalandığında da tespit edilen kimliğinin sanık Uğurcan Sinler olduğunun belirlendiği, üzerinde yapılan aramada da "Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesinde suç üstü halinin kesilmediğinden durumun; suçüstü haline bağlı yakalama yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirdi. Burada konunun arama kurumu yerine bu gibi halleri düzenleyen CMK" nın 90/2. maddesi gereğince herhangi bir kişi veya makamın yazılı emrine gerek bulunnmamaktadır. Somut olayın koşulları dikkate alınarak incelendiğinde de uygulanan ceza muhakemesi tedbirinin sanığın özel yaşam alanını ihlal etmediğinden, ortada yasak ve hukuka aykırı bir delil de bulunmamaktadır.
Kaldı ki; 5271 sayılı CMK"nın 2/e-j, 161 ve 2559 sayılı PVSK"nın Ek 6. maddeleri uyarınca, olayın hemen akabinde durum güvenlik görevlileri tarafından nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilmiş ve onun talimatları doğrultusunda olaya el konularak soruşturmaya başlanmıştır.
Artık suçüstü halinin bulunduğu ve şüphelinin suç delillerini yok etmesi söz konusu olabileceğinden, suç delillerinin görevliler tarafından sanığın yakalanmasından sonra, durum derhal nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilerek görevli Cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda hareket edilerek suçlu ve suç konusu eşyalar muhafaza altına alınmıştır. El koyma işlemi üzerine aynı gün işlem yetkili ve görevli hakim tarafından onaylanmıştır. Bu nedenle yapılan işlem hukuka uygundur. Elde edilen kanıtların hükümde değerlendirilmesinde bir engel bulunmamaktadır.
Yukarıda arz ve izah edilen gerekçelerle sanıklardan suçüstü hükümleri uyarınca elde edilmiş olan delillerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi ve sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün onanması gerektiği kanaatindeyiz." gerekçesiyle sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Dairemizin itiraza konu kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
D) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1- ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.