Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12622 Esas 2017/4122 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12622
Karar No: 2017/4122
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12622 Esas 2017/4122 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/12622 E.  ,  2017/4122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun sair itirazının yanı sıra senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek, takibin kendileri yönünden iptali ve kötü niyet tazminatı talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın kabulü ile takibin kaldırılmasına ve borçlu lehine asıl alacağın %20"si oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    İİK"nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK"nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir.
    Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK"nun 170/3. maddesi uyarınca (itiraz eden borçlu yönünden) takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Diğer taraftan, İİK"nun 170/4. maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır.
    Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı bonoda, lehtarın cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir. Bu durumda, alacaklı hamil, imzaya itiraz eden keşidecinin imzasının sıhhatini bilemeyeceğinden ağır kusurlu kabul edilemez. Ayrıca, alacaklının, bonoyu takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu da ispatlanamadığına göre, mahkemece tazminattan sorumlu tutulması isabetsizdir.
    Mahkeme kararının yukarıda açıklanan her iki nedenle de bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarih ve 2015/622 E. - 2016/176 K. sayılı kararının hüküm bölümünün ikinci bendinde yer alan, "kaldırılmasına" sözcüğünün karar metninden çıkarılmasına, yerine "(itiraz eden borçlu yönünden) durdurulmasına" sözcüğünün yazılmasına, yine anılan kararın hüküm bölümünde yer alan ""tazminata"" ilişkin 3. bendin karar metninden tamamen çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.