10. Hukuk Dairesi 2019/1262 E. , 2019/2308 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu vefat eden Kurum sigortalısının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirlerin rücuan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... Oto Yedek Parça Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi, gerek, Mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
İflasın açılması hususunun görev kurallarında meydana getireceği değişikliği dava açılmadan önce ve sonra davalının iflası hallerine mahsus olmak üzere ayrı ayrı incelemek gerekir.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından hâsıl ettiği sonuçlardan biri, davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin sabit hale geleceği, sonradan ortaya çıkan değişikliklerden görev ve yetkinin etkilenmeyeceğidir (perpetuatio fori).
Dava açıldıktan sonra iflas halinde; davaya İcra İflas Kanunun 194. maddeye göre, iş mahkemesinde devam edilmesi gerekmektedir.
Dava tarihinden önce iflas edilmesi halinde ise; İİK`nin 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar; müflis artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar ve haklar topluluğunu, iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun`un 226. maddesi gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, İİK`nin 219 maddesi gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekir. Bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamaz. İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesi, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK. nun 235/2.maddesinde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerekmektedir. Buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası (m.235,II) olarak devam edilmelidir. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, sayfa 1235)
Sıra cetveline itiraz davasında da, görevli mahkeme İcra ve İflas Kanunun 235/1 maddesine göre iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesidir.
Eldeki davada, 02.07.2014 tarihinde davalı şirket ... Makine ve Yedek Parça San. ve Tic. A.Ş. hakkında iflas kararı verilmiş olduğu dikkate alınarak, Mahkemece, davadan önce hakkında iflas kararı verilen davalı şirket ... Makine ve Yedek Parça San. ve Tic. A.Ş. hakkında Ticaret Mahkemesi görevli olduğu için görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi olup, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır…” düzenlemesi getirilmiştir.
03.05.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirlerin tahsilinin istendiği davada, Mahkemece, hükme esas alınan kusur raporunda, davalı işveren şirket ... Oto Yedek Parça Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. %50, davalı işveren vekili ... %20 ve kazalı sigortalının %30 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davanın iş bu davalılar yönünden kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup hatalıdır.
Mahkemece olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden, ... Makine ve Yedek Parça San. ve Tic. A.Ş. ile davalılar ... Oto Yedek Parça Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve davalı ... arasındaki ilişkiyi irdeleyecek şekilde ve yine davalı ... ile ... Makine ve Yedek Parça San. ve Tic. A.Ş. ünvanlı şirkette makine mühendisi olan dava dışı ..."in sanık olarak yargılandıkları ceza dosyası da celbedilerek, ceza dosyasının içeriği de gözetilmek suretiyle yeniden bir kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları dikkate almaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... Oto Yedek Parça Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ... Oto Yedek Parça Makine İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne iadesine, 13/03/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.