19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4890 Karar No: 2021/2058 Karar Tarihi: 24.02.2021
5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4890 Esas 2021/2058 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2020/4890 E. , 2021/2058 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-) Kesinleşen Sulh Ceza Hakimliğinin düzeltme ve cevabın yayımlanmasına dair kararın; itiraz eden sorumlu müdür vekiline tebliğe çıkartılması ve işyerinde daimi çalışanına 21.04.2015 günü tebliğ edilmesine rağmen; karara konu düzeltme ve cevap metnine, tebliğden itibaren 3 günlük yasal süre içinde aynı gazetenin 24.04.2015 günlü nüshasında sadece 14. sayfanın sol alt kısmında yer verildiği, ancak bu yayının gereği gibi yapılmadığı, dolayısıyla artık kesinleşen karardan sorumlu müdürün haberdar olmadığının ileri sürülmesinin mümkün olamayacağı anlaşılmakla, 5187 sayılı Kanun"un 18. maddesinde düzenlenen suçun "gereği gibi yayımlanmaması" unsuru yönünden oluştuğu gözetilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken beraatine karar verilmesi, 2-) Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere; Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen ve hükümden sonra (24.10.2019 tarihinde) yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı "basit yargılama usulü" başlıklı CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla, Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığn hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.