Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6055
Karar No: 2018/3369
Karar Tarihi: 09.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6055 Esas 2018/3369 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/6055 E.  ,  2018/3369 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21/12/2015 tarih ve 2014/746-2015/1268 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, ... Bankası A.Ş. ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredinin 26.02.2009 tarihli ihbarnameye rağmen ödenmediğini, davalı kooperatif hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi ve haciz yoluyla takiplerin itiraz sebebiyle durduğunu, davalı kooperatife 965.822 TL kredi kullandırıldığını 30.5.1989 tarihli Toplu Konut Kanunu Uygulama Yönetmeliği ve 96/2 sayılı tebliğ uyarınca krediye uygulanacak faizin...tarafından her altı ayda bir memur maaş artış oranları esas alınarak belirlenerek müvekkili bankaya bildirildiğini ve ilk hakedişin ödenmesinden itibaren geri ödeme süresi boyunca her yılın 30.06 ve 31.12 tarihlerinde faiz tahakkuk ettirildiğini, bu şekilde yapılan hesaplamalara göre icra takip tarihi itibariyle kredi hesabı bakiyesinin 10.563.000 TL anaparaya ulaştığını, icra takibinden sonra kooperatifin yaptığı toplam 724.447,76 TL ödeme düşülerek anapara borç bakiyesinin 9.734.244,75 TL’ye düştüğünü, ayrıca gecikilen aylar için ayrı ayrı olmak üzere 6183 sayılı Kanun"un 51. maddesine göre gecikme faizi tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek, şimdilik 9.734.244,75 TL anapara ve 14.481.459,25 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 24.215.704,00 TL"nin asıl alacağa 6183 sayılı Kanun"un 51.maddesindeki oranın temerrüt faizi olarak uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili kooperatifin talep edilen miktar kadar asıl alacak borcunun bulunmadığını, davalının temerrüde düşmediğinden kendisinden temerrüt faizi istenemeyeceğini, sözleşmenin 3.maddesinde geri ödeme planının düzenlendiğini, kredilerin 96/2,97/1 ve 98/1 sayılı tebliğler kapsamında kullandırıldığını, kredi kullandırılmasına dair borçlanma sözleşmesi’nin 3. ve 7.maddesi ile sözleşmenin eki değişim maddeleri gereğince akdi faiz ve temerrüt faizi hesabının nasıl yapılacağının belirlendiğini, buna göre kullandırılan kredinin geri ödeme zamanına kadar ve geri ödeme esnasında memur maaş artış oranlarına göre yeniden değerleme yapılarak taksit miktarlarının bulunacağını, temerrüt halinde ise 6183 sayılı Kanun gereğince temerrüt faizi uygulanacağını, akdi faiz oranları memur maaş artış oranına göre...tarafından belirlenerek
    davacı bankaya bildirileceğinden devamlı değişen oranlarda akdi faiz hesabı yapılacağı için alacağın likit olmadığını, sözleşmenin 12.maddesi gereğince kredinin tamamının geri istenebilmesi için borç miktarının bildirilmesi ve 15 günlük mehil verilmesi gerektiğini, banka tarafından gönderilen 26.2.2009 tarihli muacceliyet ihbarnamesinde 10 günlük süre verilmesinin sözleşmeye aykırı olması sebebiyle dava tarihine kadar temerrütten söz edilemeyeceğini, anapara ve temerrüt faizi hesaplarının yanlış olduğunu, yapılan kısmi ödemelerin ödeme tarihleri itibariyle anaparadan düşülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatife kullandırılan toplam kredi 965.822,40 TL olduğu, kredi istihkak tutarlarından % 1,5 - 2 oranında değişen banka komisyonu kesildiği, borçlanma sözleşmelerinde, alt yapı kredisi veya üst yapı kredisi şeklinde bir ayrımın mevcut olmadığı, tüm kredilerin aynı sözleşmeler kapsamında kullandırıldığı, kredinin kullandırıldığı tarih itibarı ile yürürlükte olan 30.05.1989 tarihli Toplu Konut Kanunun Uygulama Yönetmenliği"nin 5.maddesinde "kredi geri ödeme taksitleri, konut büyüklüğü, aylık taksit sayısı, aylık taksit yüzdesi ve memur maaş artışları dikkate alınarak, bankaca belirlenir" hükmünün yer aldığı, borçlanma sözleşmesinin 2,3,4 ve 5.maddeleri ile bu maddelerin tadiline ilişkin 98/1 değişim maddelerinin 2 ve 5.maddelerine göre kredi geri ödemeleri, son hakedişin toplu konut yapımcısının hesabına ödediği tarihten itibaren, inşaat süresi bitmemiş olsa dahi 3 ay sonraki ayın ilk iş günü itibarı ile başlar hükmünün yer aldığı, davalı kooperatife son kredi ödemesinin 18.04.2010 tarihinde yapıldığı, takip eden 3.ayın ilk iş günü itibarı ile geri ödemelere başlanması gerektiği, buna göre geri ödeme başlangıç tarihinin 01.07.2000 tarihi olduğu, Toplu Konut Kredileri Uygulama Yönetmenliği"nin geçici 1.maddesine göre, "geri ödeme taksitleri ait olduğu her ayın ilk iş günü ile son iş günü arasında, krediyi kullandıran bankaya ödenir, ayın son iş gününden sonra yatırılan geçmiş aya ait taksitler için 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında yer alan gecikme zammı uygulanır" hükmü gereğince 01 Temmuz 2000 tarihinde geri ödemeler başladığına göre, engeç 31 Temmuz 2000 tarihine kadar geri ödemenin yapılmasının gerektiği, tarafların kabulünde olduğu üzere temerrüt tarihinin 13/03/2009 olarak kabul edildiği, 19/09/2014 tarihli bilirkişi ek raporunda basit faiz ve bileşik faiz uygulanmasına göre alternatifli hesaplama yapıldığı, davalı tarafın 20/10/2014 tarihli beyan dilekçesinde açıkça bu ek rapor gereği 2.405.566,04 TL ve 45.238,11 TL olmak üzere toplam 2.450.804,15 TL üzerinden davacı bankaya borçlu oldukları ve bu miktar üzerinden karar verilmesini beyan ve kabul ettiği, beyanlarının davalı taraf yönünden hukuken bağlayıcı olduğu, davacının davalıdan dava tarihi olan 23/10/2009 tarihi itibari ile 2.028.388,36 TL"si ana para, 422.415,78 TL"si de (377.177,67+45.238,11=422.415,78 TL) temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.450.804,14 TL alacaklı olduğu, kabul edilen asıl alacağa dava tarihinden itibaren başlamak üzere 6183 sayılı Yasa"nın 51/1 maddesinde belirtilen kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi oranının uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; dava tarihi olan 23/10/2009 tarihi itibariyle davacı alacağının 2.028.388,36 TL"si ana para, 422.415,78 TL"si de temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.450.804,14 TL üzerinden kabulü ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine. asıl alacağa dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Yasa"nın 51/1. maddesinde belirtilen kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi oranının uygulanmasına, dava tarihinden sonra davalı tarafından davacıya yapılan toplam 35.286,96 TL"nin ve diğer yapılan ödemeler varsa bunların da ödeme tarihleri de dikkate alınarak alacakla ilgili ilamın infazı sırasında nazara alınıp alacaktan mahsubuna karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, toplu konut kredisi ve borçlanma sözleşmesi gereğince ödenmeyen banka alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece verilen 01.06.2011 tarihli karar, Dairemizin 2011/10900 esas 2013/1315 karar sayılı ilamı ile bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişki giderilmeden, tarafların ciddi itirazları karşılanmadan, aralarında yeterince bankacı bilirkişinin bulunmadığı 12.04.2011 tarihli ikinci bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, bu doğrultuda dosyaya üniversite öğretim üyelerinden oluşan iki ayrı bilirkişi heyetinden iki ayrı rapor ve ek rapor sunulmuş, davalı tarafça ilk bilirkişi raporuna ek 19.09.2014 tarihli raporda bileşik faiz uygulanmaksızın yapılan hesaplamanın açıkça kabul edildiği, bu kabulün davalı için bağlayıcı olduğu gerekçesiyle işbu ek rapor hükme esas alınmıştır.
    Ancak mahkemece talimat yoluyla alınan ilk rapor ve ek raporlar yeterli görülmeyip, dosyadaki diğer raporlarla arasında oluşan çelişkilerin giderilmesi amacıyla yine talimat yoluyla yeni bir bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınması yoluna gidildikten sonra, buna rağmen ilk bilirkişi heyetince düzenlenen 19.09.2014 tarihli ek rapora hangi hukuki gerekçelerle itibar edilmiş olduğu hükmün gerekçesinde açıklanmadığı gibi, dosya kapsamında bileşik faiz uygulanmaksızın hesaplama yoluna giden 07.04.2015 tarihli ikinci heyetin düzenlediği rapora hangi gerekçelerle itibar edilmediği de açıklanmamış olup, basit faiz hesabına göre hesaplama içeren iki ayrı heyetin iki ayrı raporunda hangi farklı hesaplama yöntemi nedeniyle farklı sonuçlara ulaşıldığı ve mahkemece 19.09.2014 tarihli rapora neden itibar edildiği açıklanmaya ve denetlenmeye muhtaçtır.
    Davacının talebi, geri ödemesiz dönemde kredilere her yılın 30.06 ve 31.12 tarihlerinde memur maaş artış oranı üzerinden yeniden değerlemesinin yapılması, geri ödeme döneminin başlaması ile birlikte öncelikle aylık taksit tutarının tespit edilmesi ve borcun tamamına her yılın 30.06 ve 31.12 tarihlerinde memur maaş artış oranı üzerinden yeniden değerlemesinin yapılması, bu arada ödenmeyen taksit olması halinde ise taksit tutarına ayrıca 6183 sayılı Kanun"un 51. maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanması, kredinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde ise toplam borcun tamamına 6183 sayılı Kanun"un 51. maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanması istemine ilişkin olup, uyuşmazlığa uygulanacak hükümler de taraflar arasındaki kredi sözleşmeleri, 1989 tarihli Toplu Konut Kanunu Uygulama Yönetmeliği, 96/2, 97/1, 98/1 sayılı tebliğlerde yer almaktadır. Bu durumda, Dairemizin 22.01.2013 tarihli önceki bozma ilamında da ifade edilen eksiklikler giderilerek, 13.03.2009 tarihini temerrüt tarihi olarak kabul edip basit faiz hesabına göre hesaplamalar içeren hükme esas alınan ve alınmayan raporları değerlendirmek üzere Toplu Konut Fonu kaynaklı kullandırılan krediler konusunda uzmanlığı bulunan bankacı bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayacak şekilde ve hukuki gerekçesi açıklanmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi