17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14220 Karar No: 2018/2754 Karar Tarihi: 08.03.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/14220 Esas 2018/2754 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi'nde bir hırsızlık davası görülmüş. Suça sürüklenen çocuk, müştekinin zincirle kilitlediği motorsikleti zincirini kırarak çalmış. Yerel mahkeme, çocuğu hırsızlık suçundan mahkum etmiş. Ancak suçun hangi maddeye göre olduğu yanlış belirlenmiş. Karar, TCK'nın 142/1-b maddesi yerine 142/1-e maddesi uyarınca verilmiş. Bu nedenle kararın bozulması gerektiği bildirilmiş. Ayrıca, suça sürüklenen çocuk ölmüş ve bu durumun da değerlendirilmesi istenmiş. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 142/1-b ve 142/1-e maddeleri, CMK'nın 152. maddesi, Avukatlık Kanunu'nun 38. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve Türkiye Barolar Birliği'nin kabul ettiği Avukatlık Meslek Kuralları'nın 35. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2016/14220 E. , 2018/2754 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: I)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Suça sürüklenen çocuk ..."ın; müştekinin ağaca zincir ile kilitlediği motorsikletini, zincirini kırarak çalması şeklindeki eyleminin TCK"nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun"un 142/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Ceza Genel Kurulu"nun 15.03.2016 tarih, 2015/9-69 Esas ve 2016/127 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi; “5271 sayılı CMK’nın, “Şüpheli veya sanığın birden fazla olması halinde savunma” başlıklı 152. maddesi ise; “Yararları birbirine uygun olan birden fazla şüpheli veya sanığın savunması aynı müdafie verilebilir” hükmünü içermektedir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 38. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile de avukata, aynı işte menfaati zıt olan bir tarafa vekalet etmesi halinde, gelen işi reddetmesi zorunluluğu getirilmiştir. Yine Türkiye Barolar Birliğince kabul edilen Avukatlık Meslek Kurallarının 35. maddesinde; “Avukat aynı davada birinin savunması öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul edemez” kuralına yer verilmiştir. Somut olayımızda; suça sürüklenen çocuk ..."ın ikrarı ile suçlamayı kabul etmeyen ve aleyhine temyiz olmayan beraat eden suça sürüklenen çocuk ..."ın UYAP kayıtlarından anlaşılan 31.01.2017 tarihinde vefat ettiği de birlikte değerlendirildiğinde yargılama aşamasındaki usulü eksikliğin suça sürüklenen çocuk ..."ın aleyhine yorumlanamayacağı ve telafi edilemeyeceği kabul edilmiş olup tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, II)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümde vekalet ücretine yönelik istem ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, suça sürüklenen çocuğun karar tarihinden sonra 31.01.2017 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, TCK’nın 64/1 ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilip verilmeyeceğinin yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, 08.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.