Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12003 Esas 2018/9010 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/12003
Karar No: 2018/9010
Karar Tarihi: 13.11.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12003 Esas 2018/9010 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında sahte fatura kullanmak suçundan kamu davası açılmıştır. Ancak sanığın yargılandığı suçun farklı olduğu anlaşılmış ve bu durumda dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği sorulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca suç tarihinin yanlış yazılması nedeniyle düzeltme yapılmıştır. Ceza olarak temel cezanın yanlış takdir edilmesi, zincirleme suç oluşturmanın göz ardı edilmesi, vekalet ücretine hükmedilmemesi ve uygulamanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 ve 359/b, Türk Ceza Kanunu'nun 43 ve 53. maddeleri olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2016/12003 E.  ,  2018/9010 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Suça konu son fatura 30.03.2007 tarihli olup, KDV indiriminde kullanıldığı iddia edildiğinden, gerekçeli karar başlığında "01.03.2007" olarak yanlış yazılan suç tarihinin, “25.04.2007” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    1- Sanık hakkında Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının 27.04.2013 tarih, 2013/299 sayılı iddianamesi ile "2007 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan kamu davası açılmış ise de, rapor değerlendirme komisyonun mütalaasının, ... Menkul Medikal İnş... Ltd. Şti"nin müdürü olan ... hakkında olduğu, sanık hakkında verilmiş bir mütalaanın bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nin 223/8. madde ve fıkrası gereğince öncelikle durma kararı verilerek sanık hakkında 213 sayılı VUK.nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği sorulup, verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    a- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunun cezasının alt sınırının 18 ay hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak takdir edilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
    b- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c- Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde kendini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
    d- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin, Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.