Esas No: 2021/27667
Karar No: 2022/3090
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/27667 Esas 2022/3090 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/27667 E. , 2022/3090 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.07.2021 gün ve 2020/174 Esas, 2021/261 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Mağdurenin aşamalarda başka delille desteklenmeyen çelişkili ifadeleri, muayene sonucunda düzenlenen doktor raporunda belirtilen boyun ile sol omuzdaki çiziklerin mağdureye zor uygulandığının kesin delili sayılmayıp, rızaen sevişme veya başka nedene dayalı meydana gelmesinin mümkün olması, savunma, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çelişmesi nedeniyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 11.10.2021 gün ve 2021/1449 Esas, 2021/1462 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre atılı suçtan tutuklu bulunan sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini hususunda en seri vasıtayla mahalline bilgi verilmesi için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmesine, 31.03.2022 tarihinde üyeler ... ile ...'ün karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Her ne kadar Sayın çoğunluk tarafından; sanığın mahkumiyetine ilişkin Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin kararının "müşteki ile sanık arasında gerçekleşen cinsel ilişkinin, müştekinin rızasına aykırı olarak gerçekleştiğine dair inandırıcı kanıtlar bulunmadığı" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş ise de;
Müştekinin aşamalarda alınan birbiri ile tutarlı beyanlarında olay gecesi sanıkla birlikte alkol aldıkları, kendisinin kardeşi sanığın ise eşi olan ...'nın kendisini araması üzerine eve gitmek istediğini söylediğini, sanığın aracıyla yola çıktıklarını, sanığın aracı Total benzin istasyonunun yanına çekerek kendisi ile cinsel ilişkiye girmeyi teklif ettiğini, kendisinin kabul etmemesi üzerine aralarında boğuşma yaşandığını, sanığın kendisini darp ederek vajinal yoldan tecavüz ettiğini, kendisinin sigara içme bahanesi ile ön koltuğa geçtiğini, sanığın da ön koltuğa geçtiği sırada fırsattan yararlanarak kendisini dışarı attığını ve yakındaki benzinliğe giderek orada çalışan personelden yardım istediğini beyan ettiği,
Sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediğini, alkollü olduğunu, müştekini minibüsün direklerinde dans ettiğini sonrasını hatırlamadığını savunduğu,
Tanık ...'in beyanında; olay gecesi Petrol istasyonunda görevli olduğunu, müştekinin saçı dağınık bir halde istasyona gelerek eniştesinin kendisine tecavüz ettiğini söylediğini, bayanın isteği üzerine Jandarmayı arayarak olayı bildirdiğini beyan ettiği,
Müştekinin aldırılan adli muayene raporunda boyun bölgesinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde çizik/kızarıklık tespit edildiği,
Müştekinin aldırılan vajinal sürüntü örneğinde sperm hücresi ve meni ele geçirildiği, sperm hücrelerindeki DNA profilinin sanıktan elde edilen DNA profili ile uyumlu olduğunun belirlendiği,
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; intikalin olaydan hemen sonra gerçekleştiği, müştekinin zor iddiası ile organ sokmak suretiyle cinsel saldırı iddiasının adli raporlarla doğrulandığı, ayrıca tanık ...'in müştekinin olaydan hemen sonrasındaki durumuna ve intikalin şekline ilişkin anlatımlarının müşteki iddiasını doğruladığı,
Her ne kadar sanık savunmasında suçlamayı kabul etmemiş ve alkollü olması nedeniyle olayı tam olarak hatırlamadığını ileri sürmüş ise de; müştekinin araçtan kaçarak yakındaki petrol istasyonu çalışanı olan tanık ...'den yardım istediğini görmesi üzerine, aracıyla olay yerinden kaçarak uzaklaştığı, eyleminin muhtemel sonuçlarını idrak edebilecek ve araç kullanabilecek düzeyde bilincinin yerinde olduğu, sanığın ilişkinin rıza ile gerçekleştiğine dair herhangi bir savunmasının da bulunmadığı,
Bu halde; sanığın müştekinin rızasına aykırı olarak ona cinsel saldırıda bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği anlaşılmakla, bu doğrultuda verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın yerinde olduğu, hükmün onanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan Sayın çoğunluğun görğşüne katılmıyoruz.