
Esas No: 2017/10948
Karar No: 2018/3779
Karar Tarihi: 15.02.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/10948 Esas 2018/3779 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2009 yılından 07.01.2013 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi gerekçesi ile feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, genel tatil ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin davalı işyerindeki hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı işçi, davalı işyerinde, 2009 yılından 07.01.2013 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının 06.04.2010-05.01.2013 tarihleri arası çalıştığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının 10.11.2009-05.01.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.
Davacının Adana 3. İş Mahkemesi 2013/803 esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlendiği sırada “...işe girdikten 3-5 gün sonra sigortalarının yapıldığını...” beyan ettiği, Kurum kayıtlarına göre davacının 10.11.2009-06.04.2010 tarihleri arası dönemde çalışmasının bildirilmediği, söz konusu dönemde çalışma olgusuna ilişkin olarak beyanlarına itibar edilen tanıklar ile davacının beyanlarının çelişkili olduğu da gözetildiğinde davacının davalı işyerinde anılan dönemde çalıştığını ispatlayamadığı anlaşılmış olup davacının 06.04.2010-05.01.2013 tarihleri arası çalıştığının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporuna göre, davacı tanık beyanları değerlendirilerek davacının haftanın altı günü 08:00-20:00 saatleri arası günlük bir buçuk saat ara dinlenme ile çalışarak haftalık on sekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.
Fazla mesai alacağı konusunda yapılan işin niteliği ve taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; dosyada fazla çalışma olgusunun ispatına yönelik olarak beyanları esas alınan davacı tanıklarının davacı ile menfaat birliği içinde oldukları ve yalnızca bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesinin isabetli olmadığı, ancak dosya kapsamında dinlenen davalı tanık beyanlarına göre davacının haftada dokuz saat fazla mesai yaptığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca dava konusu fazla mesai alacağı haftada dokuz saat fazla mesai yapıldığı kabulü ile hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.