22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/11065 Karar No: 2018/3778 Karar Tarihi: 15.02.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/11065 Esas 2018/3778 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/11065 E. , 2018/3778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2011 yılı Ekim ayından 07.01.2013 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi gerekçesi ile feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, genel tatil ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı cevabının özeti: Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporuna göre, davacı tanık beyanları değerlendirilerek davacının haftanın altı günü 08:00-20:00 saatleri arası günlük bir buçuk saat ara dinlenme ile çalışarak haftalık on sekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Fazla mesai alacağı konusunda yapılan işin niteliği ve taraf tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; dosyada fazla çalışma olgusunun ispatına yönelik olarak beyanları esas alınan davacı tanıklarının davacı ile menfaat birliği içinde oldukları ve yalnızca bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesinin isabetli olmadığı, ancak davalı tanık beyanları değerlendirildiğinde davacının işyerindeki çalışma düzeninin haftada altı gün 08:00-18:00 saatleri arası olduğunun ispatlandığı, bu çalışma düzenine göre ise davacının haftada dokuz saat fazla mesai yaptığı değerlendirilerek fazla mesai alacağı hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.