10. Ceza Dairesi 2017/7706 E. , 2018/349 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 15/11/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/04/2017 tarihli ve 2017/142-273 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 23/11/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 19/09/2009 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/05/2011 tarihli ve 2010/616 esas, 2011/738 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmediğinden bahisle bildirimde bulunulması üzerine, mahkemece yargılamaya devam edildiği ve Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 29/11/2013 tarihli ve 2013/979-1041 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin 23/01/2014 tarihinde kesinleştiği,
3- Sanığın denetim süresi içinde 11/09/2016 tarihinde işlediği iddia edilen mala zarar verme suçuna ilişkin mahkûmiyetinin kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine, Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/04/2017 tarihli ve 2017/142-273 sayılı kararı ile hükmün açıklandığı ve 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre; Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/11/2013 tarihli kararında sanık hakkında 6.000 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, açıklanan hükümde çelişki oluşturacak şekilde sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş bulunulmasında isabet görülmemiştir." denilerek, Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/04/2017 tarihli ve 2017/142-273 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 29/11/2013 tarihli ve 2013/979-1041 sayılı kararı ile, TCK"nın 191/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, genel hükümlere göre CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, ancak denetim süresi içinde işlediği iddia edilen kasıtlı suçtan mahkûmiyetinin kesinleşmesi üzerine, mahkemece hükmün açıklandığı, ancak TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, kısa süreli hapis cezasının adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilmediği anlaşılmış ise de,
CMK’nın 231/7. maddesinde yer alan “Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.” şeklindeki düzenlemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı için geçerli olduğu, hüküm açıklanırken şartları bulunması halinde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilebileceği,
CMK’nın 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenlemenin bu yönde olduğu,
Esasen, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 29/11/2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının CMK’nın 231/7. maddesinde yer alan yasak uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmemesi gerekirken yasaya aykırı olarak 6.000 Türk lirası adli para cezasına çevrildiği ve birer ay ara ile 24 eşit taksitte ödenmesine karar verildiği, ancak hüküm açıklandığı için bu yasaya aykırılığın bu aşamada hükümsüz kaldığı ve bununla birlikte sanık hakkında kazanılmış hak teşkil ettiği, bu nedenle mahkemece sanık hakkındaki hükmün 6.000 Türk lirası adli para cezası olarak açıklanması gerekirken, sanık aleyhine olacak şekilde 10 ay hapis cezası olarak açıklanıp CMK’nın 231/11. maddesine muhalefet edilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına ve TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/04/2017 tarihli ve 2017/142-273 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
1- Hüküm fıkrasında sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen 3. paragraftan sonra gelmek üzere “Sanığa verilen 10 ay kısa süreli hapis cezasının suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak TCK"nın 50/1-a, 3 ve 52/2. maddeleri gereğince günlüğü 20 TL"den paraya çevrilerek 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının TCK"nın 52/4. maddesi gereğince dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak aylık 24 eşit taksitte tahsiline” şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
2- Bu şekilde oluşan duruma göre sanık hakkında hükmedilen sonuç ceza adli para cezası olduğu için hüküm fıkrasında yer alan “Sanık hakkında 5237 sayılı yasanın TCK 53/1,2,3. maddelerinin ve fıkralarının tatbikine, (b fıkrası hariç)” şeklindeki ibarenin ve yine “Sanık hakkında CMK 231/11 maddesi gereğince hükmün açıklanması söz konusu olduğundan paraya çevirme ve diğer hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki ibarenin hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA,
3- Hükmün değiştirilen bu şekli ile infazına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
11.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.