3. Hukuk Dairesi 2014/11065 E. , 2015/2551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MURADİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2012
NUMARASI : 2010/186-2012/138
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı E.. E.. ve dahili davalı H.. E.. tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; babası D. E. "nin ölümü nedeniyle, (kardeşi) davalı E.. E.."nin veraset belgesi aldığını; ancak; alınan veraset ilamında davacı ve dava dışı 2 kardeşinin yer almadığını; babalarının arazisi bulunan yerde baraj nedeniyle kamulaştırma yapıldığını, ödenen kamulaştırma bedelinin davacının ve bir kısım kardeşlerinin bulunmadığı veraset ilamına göre alındığını ve paylaştırıldığını belirterek; kamulaştırma bedelinden, şimdilik 21.000 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Ebubekir cevabında; sadece, kendi hissesini aldığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Dahili davalılar H.ve A.. E.. katılmamış, cevap vermemişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 5.631,25 TL"nin davalı Ebubekir"den, 13.250 TL"nin dahili davalı Hayrettin"den, 833,33 TL"nin dahili davalı Ayşe"den tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Ebubekir ve dahili davalı Hayrettin temyiz etmektedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Ebubekir"in tüm, dahili davalı Hayrettin"in aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükmü temyiz eden H.. E.. aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı dava dilekçesinden anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında, adı geçenin, dahili dava dilekçesi verilmek suretiyle taraf olduğu ve davacı tarafından, ayrı bir harç yatırılmak suretiyle dava ikame olunmadığı belirlenmiştir.
Zorunlu dava arkadaşlığı, ilke olarak kanunlarda özel olarak düzenlenmiştir. Gerek maddi bakımdan gerek şekli bakımından birden fazla kişinin birlikte dava açması veya dava edilmesi zorunlu değilse, dava arkadaşlığı mecburi değildir. Uygulamada, HUMK"nun 43/11.maddesi, kaynak kanun olan Neuchatel Kanunu gibi yorumlanarak, "benzer dava nedeni" bulunması halinde, seçimlik (ihtiyari) dava arkadaşlığının sözkonusu olacağı şeklinde kabul edilmiştir. Bu nedenle, davalı Hayrettin yönünden ihbar yoluyla veya dahili davalı gösterilerek dava ikame olunamaz.
HUMK"da ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda; nasıl, kimin tarafından, kime karşı, hangi hukuki sebebe dayalı dava açılacağı düzenlenmiştir. Sorumlulardan biri aleyhine dava açıldıktan sonra diğer sorumluya dava ihbar edilmek suretiyle davaya dahil edilerek hakkında karar verilemez. Açıklanan hususlar gözönünde bulundurulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Ancak, dava harcının ikmali halinde müstakil bir dava olarak esasa kaydı suretiyle davanın ikamesi için bir engel de yoktur. (Yargıtay 3.H.D.20.10.1987 gün, 600 E-10095 K.)
Hakkında usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı ve davada taraf olmadığı anlaşılan dahili davalı H.. E.. hakkında, mahkemece, adı geçenin sorumluluğuna ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.