10. Ceza Dairesi 2017/6848 E. , 2018/346 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 08/03/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ın, TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30/12/2014 tarihli ve 2014/332 esas, 2014/465 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 20/03/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık hakkında 27/02/2011 tarihinde işlediği iddia edilen uyuşturucu madde ticareti suçundan yapılan yargılama sonucunda, değişen suç vasfına göre eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağından bahisle, Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2014 tarihli ve 2011/297 esas, 2014/152 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
2- Bu kararın infazı sırasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlal edildiğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece yargılamaya devam edilerek, Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30/12/2014 tarihli ve 2014/332 esas, 2014/465 sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, daha önce tedavi ve denetimli serbestlik hükümleri uygulandığından ve sanığın buna uymadığı anlaşıldığından yeniden uygulanmasına takdiren yer olmadığına, bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu vicdani kanaat oluşmadığından bahisle CMK"nın 231. maddesi uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30/12/2014 tarihli ve 2014/332 esas, 2014/465 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik sonucunda, "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" suçu nedeniyle yürütülen soruşturmalarda, öncelikle TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilecek, 3. fıkrası uyarınca da erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanacak, ayrıca gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilecektir.
Bununla birlikte, 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca uyuşturucu madde ticareti suçundan açılan davalarda eylemin yargılama aşamasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğunun anlaşılması durumunda bu kez sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi öngörülmüş ve bu şekilde soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından verilen denetimli serbestlik ve gerekli görülmesi halinde tedavi kararlarının, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından verilmesinin sağlanması amaçlanmıştır. 6545 sayılı Kanun’un madde gerekçelerinde yer alan “Böylelikle, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının, kovuşturma aşamasında suçun vasfının değişmesi durumunda mahkeme tarafından verilmesi sağlanmaktadır.” ifadesine nazaran kanun değişikliğinin amacı da bu yöndedir. Bu şekilde, daha önce hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan kişilere bu hak tanınmış olacaktır.
Somut olayda ise, zaten 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce verilmiş olan Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi"nin 28/03/2014 tarihli ve 2011/297 esas, 2014/152 sayılı kararı ile, eylemin “uyuşturucu madde ticareti” değil, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanık hakkında 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ancak sanığın yükümlülüklerini ihlal ettiği anlaşıldığından, 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” şeklindeki düzenleme uyarınca sanık hakkında yargılama devam edilerek bir hüküm verilmesi gerekmekte olup, 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesi çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve yeniden tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesinde yasal imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yargılama konusu suç nedeniyle hakkında daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilen, ancak bu tedbire aykırı davranan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca ya da 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve yeniden tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesine yasal imkan bulunmadığından, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30/12/2014 tarihli ve 2014/332 esas, 2014/465 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 11.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.