Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/20370 Esas 2015/2549 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20370
Karar No: 2015/2549
Karar Tarihi: 19.02.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/20370 Esas 2015/2549 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/20370 E.  ,  2015/2549 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KÜTAHYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/06/2014
    NUMARASI : 2013/456-2014/263

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; sağlık kuruluşu olan davacı aboneye, elektrik faturalarında farklı abone grubu uygulanması nedeniyle, fazla ve yersiz ödenen 54.110.48 TL fatura bedelinin (ıslah ile 70.373.94 TL) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında; itiraz etmeyip, abone grubu değişikliği talep etmeyen davacının, geriye dönük isteminin yasaya aykırı olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; elektrik faturalarında hatalı abone grubu uygulanması nedeniyle, davacının, fazla fatura bedeli ödediği anlaşılmakla birlikte; ödenen faturalara zamanında itirazda bulunmadığından, yapılan yanlış uygulama nedeniyle geriye dönük bir talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddine ilişkin karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin, 03.07.2013 tarih ve 2013/6548 – 11453 sayılı kararı ile, özetle “ Abonenin, resmi sağlık kuruluşu olduğunu bilen davalının da; faturasını sağlık kurumu olduğunu nazara alarak ilgili tarifeye göre düzenlenmesi gerekir. Davacı idarenin abone grubu tespitine zamanında itiraz edip etmemesinin de bu bağlamda sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, abonenin, resmi sağlık kuruluşu olduğunu bilmesine rağmen olması gereken abone grubuna dahil edilmemiş olması davalının kusurundan kaynaklanmakta olup, davacının abone grubuna itiraz etmemesi de davalıya bir hak bahşetmez. Davacının tahakkuk ettirilen fatura bedelinden fazla ödediği miktarı istemekte haklı olduğu kabul edilmelidir” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Dairemizin bozma kararına uyularak; mahkemece; davanın ıslah nedeniyle tam kabulü ile 54.110 TL"nin 24.03.2011 tarihinden, bakiye 16.263.46 TL"nin ıslah tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

    Ancak, mahkemece; davanın reddine dair verilen ilk kararın temyizi üzerine; Dairemizin “03.07.2013” tarihli ilamıyla hükmün bozulmasından ve bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama esnasında; davacı tarafın verdiği “02.06.2014 tarihli" dilekçe ile, talep ettiği miktarı ıslah suretiyle 70.373.94 TL"ye çıkartılmış; mahkemece, ıslah edilen miktar esas alınarak bu yöndeki talebin kabulüne karar verilmiştir.
    Oysa, HMK"nun 176. maddesi (HUMK"nun 83. maddesi) ve 04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir.
    Bu nedenle, Mahkemece; bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ilkesi çiğnenmek suretiyle 70.373.94 TL"nin tahsiline hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.