11. Ceza Dairesi 2016/4016 E. , 2018/8989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter ve belgeleri gizlemek suçunun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı yasanın 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunduğu; somut olayda sanığın savunmasında, defter ve belgelerin işyerine ait depoyu su basması nedeni ile zarar gördüklerini, deforme olan evraklar üzerinde denetim yapılamadığından suça konu vergi inceleme raporunun düzenlendiğini beyan etmesi, dosya içerisinde bir sureti mevcut İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen 04.04.2007 tarihli raporunda sanığın kendi beyanına göre 1998-2006 yıllarına ait muhtelif mali evrakların zarar gördüğünün belirtilmiş olması, 18.11.2009 tarihli tutanak içeriğine göre sanık tarafından vergi incelemesi sırasında ibraz edilen ve zarar görmüş olması nedeni ile okunamayan herhangi bir evraktan söz edilmemiş olması, sanığın ibraz edemediği belgelere ilişkin herhangi bir zayi belgesi de almamış olması karşısında, defter ve belgelerin 213 sayılı VUK‘nin 13. maddesinde düzenlenen mücbir sebep nedeniyle ibraz edilemediği hususunun ispatlanamaması nedeniyle tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c. madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, zarar giderilmediğinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
2-Defter ve belge ibraz etmeme suçundan hüküm kurulurken, hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak 213 sayılı Yasa‘nın 359/a-2 maddesi yerine 359/1. maddesi yazılması,
3-Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23.02.2010 tarih, 2009/6-230 Esas ve 2010/32 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nin 51/3. maddesi uyarınca belirlenecek denetim süresinin hükmolunan hapis cezası süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
4-Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında, defter ve belgelerin ibrazı için tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük sürenin sonu olan “20.11.2009” yerine, “2009” olarak eksik yazılması,
5-Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 12.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.