9. Hukuk Dairesi 2016/6431 E. , 2016/7386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, yıllık izinleri kullandırılmadığı gibi karşılığı olan ücretleri de ödenmediğini, fazla çalışma yapmasına ve ulusal bayram genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti taleplerinin kabulüne, davacının ulusal bayram genel tatil ücretlerinin çalışırken ödenmiş olması nedeni ile reddine, davacı tanıklarının davalıya karşı davaları olmasından dolayı beyanlarına itibar edilemeyeceği, başkaca yazılı delil de bulunmadığı için davacının fazla çalışmayı ispat edemediği gerekçesi ile fazla çalışma alacağının reddine karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; fazla çalışma yaptığını iddia eden davacı işçi, iddiasının ispatını tanık delili yanında işyeri kayıtlarına dayandırmıştır.
Delil listesinde ve dava dilekçesinde, ihbar olunan ... Dergi Basım AŞ’nin düzenlemeleri gereği tüm giriş ve çıkış kayıtlarının tutulduğunu ve bu kayıtların celbi talep edilmiştir.
Yerel Mahkemece davacının bu delili toplanmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nın 219. maddesi taraflara kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmeleri zorunluluğunu getirmiştir. Aynı maddeyi takip eden 220. maddesinde ise belgeyi ibraz etmeme halinde ne tür bir işlem yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre;
“(1) İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükût ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
(2) Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
(3) Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir”. hükümlerine yer verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nda kayıt tutma yükümlülüğü genellikle işverene verilmiştir. Bordro tanzimi, mesai saatleri düzenleme, yıllık ücretli izin defteri tutma, çalışma belgesi verme gibi işçi alacakları konusunda işveren kayıtlarına dayandığında, bu kayıtları tutma zorunluluğu olan işverenin bu belgeleri mahkemeye ibraz etme zorunluluğu vardır. İşverenin ibraz etmemesi halinde ise 6100 sayılı HMK’nın 220. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir.
Öncelikle, davalı işyerinde işyeri giriş ve çıkış kayıtlarının tutulup tutulmadığının açıklığa kavuşturulması, bunun için de gerekirse ihbar olunan ... Dergi Basım AŞ işyerine yazı yazılması, şayet bu kayıtların tutulduğunun saptanması halinde Mahkemenin davalı işverene elinde bulunan kayıtları kesin süre içinde ibraz etmemesi halinde HMK’nın 220. maddesi hükmünün 2. ve 3. fıkralarına göre işlem yapılacağını ihtar edip buna göre kesin süre içinde kayıtlar ibraz edilmezse anılan hükmün 2 ve 3 fıkralarına göre işlem tesisi ile sonuca gitmesi gerekir.
“Hakimin davanın aydınlatma ödevi” gereği davacı tarafça sunulan bu kayıtların uyuşmazlığın çözümünde etkili olup olmadığının tereddüde mahal verilmeksizin ortaya konulması gereklidir.
Ayrıca; Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 28.9.2015 tarih ve 2015/27365 Esas - 2015/16739 Karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.10.2014 tarih ve 2014/22-578 Esas - 2014/766 Karar sayılı ilamları nazara alınarak kayıt bulunmayan dönem yönünden davacı tanıklarının beyanlarına itibarla fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerekecektir.
Eksik inceleme ve usul hükümlerine aykırı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.