Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu ....yapılan takip sonucu ipotek borçlusuna ait taşınmazın yapılan ihalesine ilişkin olarak şirket vekiline satış ilanının tebliğ edildiği görülmüştür.
Satış işlemleri başlamadan önce takibin başlamasından sonra borçlu ....30.12.2002 tarihinde tasfiye işlemlerine başladığı ve tasfiye memurunu atadığı anlaşılmaktadır. Bilahere şirketin tasfiyeden önceki vekilleri tarafından şirketin tasfiyeye girdiğinin 20.1.2004 tarihinde asıl icra dosyasına bir dilekçeyle bildirdikleri görülmüştür.
TTK.nun 219. maddesi uyarınca tasfiyeden önceki şirket temsilcilerinin temsil yetkileri ortadan kalktığından bu yetki tasfiye memuruna ait olmaktadır. Satış ilanı tebliği tarihi olan 30.6.2004 dikkate alındığında bu tarihten çok önce şirketin tasfiyeye girdiği bildirilmiş olmakla TTK.nun 219. maddesi uyarınca borçlu sıfatıyla satış ilanının tasfiye memurlarına tebliği zorunludur. Bu usulsüzlük başlı başına ihalenin feshi sebebi olup şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.