Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/17647
Karar No: 2020/20049
Karar Tarihi: 29.12.2020

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/17647 Esas 2020/20049 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden incelenmiştir. Mahkemenin hükmüne yapılan incelemede, suç tarihi ve ele geçirilen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılmasına karar verilmesinin hukuken geçersiz olduğu belirtilerek bu istemin reddine karar verilmiştir. Ayrıca, katılan EPDK vekilinin temyiz isteminde, sanığın eyleminin 5015 sayılı yasanın ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı ancak suç tarihi itibariyle yürürlüğe giren yasaların sanık lehine düzenlemeler içermesi nedeniyle uygulanacak cezanın tayin ve takdiri için yerel mahkemenin hüküm vermesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 5320 sayılı CMUK'nun 317. ve 321. maddeleri, 5271 sayılı Yasanın 264/1. maddesi, 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/11, 3/12, 3/22 ve geçici 12. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 6455 sayılı Yasanın sanık hakkındaki düzenlemesi, 6545 sayılı Yasa ve 7242 sayılı Yasanın 61., 62. ve 63. maddeleri yer almaktadır.
7. Ceza Dairesi         2018/17647 E.  ,  2020/20049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçirilen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi"nin davaya katılmasına karar verilmesi hukuken geçersiz olup, hükmü temyize hak vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II- Katılan EPDK vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
    Sanık hakkındaki hükmün temyiz yasa yoluna tabi olduğu ve 5271 sayılı Yasanın 264/1. maddesi uyarınca "Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı” cihetle katılan EPDK vekili tarafından dosyaya sunulmuş olan 10/08/2018 havale tarihli itiraz dilekçesine göre mahkeme kararına süresinde itiraz edilmesi karşısında katılan EPDK vekilinin isteminin temyiz niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine
    7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan EPDK vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 29/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi