22. Hukuk Dairesi 2017/45413 E. , 2018/3750 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, ihbar olunan şirket ile davalı arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının baştan itibaren Türk Telekomünikasyon A.Ş. işçisi olduğunu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı vardiya primi, altıncı gün primi, fark ücret, ilave tediye, ikramiye, yemek bedeli, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile giyecek yardımı alacaklarını istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek, vardiya (nöbet) primi, yemek yardımı, altıncı gün primi ve giyecek yardımı alacaklarının reddine karar verilmiştir.
Eldeki davayla benzer mahiyetteki uyuşmazlıklarda, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 05.07.2012 tarihli iş kolu tespitine ilişkin kararı neticesinde, Türk Telekomünikasyon A.Ş. ve Assist Rehberlik ve Müş. Hiz. A.Ş. arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde, iş kolu tespiti kararına kadar olan dönem için, muvazaa olgusu konusundaki istikrar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınmalı ve bu döneme ait davacının istekleri, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilerek değerlendirilmelidir.
Dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda ihtilaf konusu dönem toplu iş sözleşmesi incelendiği belirtilmesine rağmen bu toplu iş sözleşmelerinin dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tam ıslah ile taleplerin fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve ulusal bayram genel tatil alacakları ile hasredildiğini, diğer alacak kalemlerinin bu davada talep dışı bırakıldığı belirtilerek reddedilen alacak kalemleri bakımından değerlendirme yapılmamıştır. Davacı tarafın 21.04.2015 tarihli tam ıslah dilekçesi incelendiğinde kısmen kabul edilen alacak kalemlerinin yanında Mahkemece reddedilen vardiya (nöbet) primi, yemek yardımı, altıncı gün primi ve giyecek yardımı alacaklarınında talep edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca öncelikle davacının yararlandığı dönem toplu iş sözleşmeleri dosya kapsamına eklenmeli, sonrasında reddedilen alacak kalemleri bakımından davacının tam ıslah dilekçesinde bu alacak kalemlerini talep ettiği dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekli iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.