17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3097 Karar No: 2018/238 Karar Tarihi: 18.01.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3097 Esas 2018/238 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/3097 E. , 2018/238 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili; davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp 9.465,50 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 9.465,50 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2-Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce; Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında; Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da; Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği"ne uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Her ne kadar mahkemece hükme esas alınan, adli tıp bilirkişilerince düzenlenen ve davacının %18 maluliyetine ilişkin rapor, ilgili tüzük(yönetmeliğe) uygun ise de devlet hastanesi tarafından düzenlenen sağılık kurulu raporunda aynı yaralanmaya bağlı olarak davacının %43 ve %0 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu belirlenmiştir. Her üç rapor arasında açıkça ve büyük oranda bir çelişki bulunmaktadır. Yapılacak iş, olay tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü"ne uygun çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Davalı vekilince yargılama sırasında alınan kusur, maluliyet ve hesap raporlarına itiraz edildiği, mahkemece davalının itirazlarının karşılanmak üzere ek rapor alınmasına karar verildiği, davalının yokluğunda görülen celsede ek rapor masraflarının yatırılması için usulüne uygun olmayan ek süre verildiği, ara kararın verildiği celseyi takip eden celsede davalının yokluğunda davalı tarafça ek rapor masraflarının yatırılmadığından ek rapor alınmasına ilişkin ara karardan vazgeçilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece ek bilirkişi raporu masraflarını yatırmasına dair davalıya usulüne uygun şekilde kesin süre verilmeden ek rapor alınmasına dair davalı lehine oluşturulmuş kazanılmış haktan vazgeçilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.