Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takibe konu çek keşidecisi şirketin iki imza ile temsil edildiğini, çekteki ikinci imzanın yetkilisine ait olmadığını iddia ederek takibin iptalini talep etmiştir. 4949 sayılı kanunla değişik İİK.’nun 170/4.maddesin aynen itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğu takdirde alacaklı aleyhine senede dayanan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedileceği yasal düzenlemesini içermektedir. Somut olayda borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak, çek arkasındaki imza sıralamasına göre alacaklı hamilin çeki lehtardan ciro yoluyla aldığından kötüniyetinden veya ağır kusurundan söz edilemez. Mahkemece alacaklı aleyhine İİK’nun 170/4.maddesi uyarınca %20 oranında icra inkar tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bakırköy 3.İcra Mahkemesi’nin 16.05.2007 tarih, 2007/366 E. 2007/577 K.sayılı kararının hüküm bölümünün 2.bendinde yer alan “Takip konusu alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine” bölümünün karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu haliyle İİK.366 ve HUMK’nun 438.maddeleri gereğince ONANMASINA,mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 25.09.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.