11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11420 Karar No: 2018/3337 Karar Tarihi: 08.05.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11420 Esas 2018/3337 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki davada, davacı müvekkilinin \"SEVEN ELEVEN\" ibareli markalarının bulunduğunu, davalının \"SEVEN\" ibareli marka başvurusuna itiraz ettiklerini ancak TPE YİDK tarafından reddedildiğini belirterek davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ettiği görülmüştür. Mahkeme tarafından yapılan değerlendirmede, taraf markalarının benzer olduğu ve aralarında iltibas riski bulunduğu belirlenerek davanın kabulüne, davalı kurum kararının iptaline ve davalı markasının tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine karar verilmiştir. Temyiz eden davalı TPE vekilinin temyiz istemi, süresi geçtikten sonra yapıldığından reddedilmiştir. Yargılama sürecinde 556 sayılı KHK m.8/1-b anlamında markalar arasında benzerlik ve iltibas riski hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.
11. Hukuk Dairesi 2016/11420 E. , 2018/3337 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/02/2016 gün ve 2014/402-2016/32 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin "SEVEN ELEVEN" ibareli tanınmış markaları bulunduğunu, davalının "SEVEN" ibareli marka başvurunda bulunması üzerine yaptıkları itirazın nihai olarak TPE YİDK tarafından reddedildiğini, markalar arasında benzerlik ve iltibas riski bulunduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir. Davalı TPE vekili, taraf markalarının benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia,savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları benzer olup 556 sayılı KHK m.8/1-b anlamında aralarında iltibas riski bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulune, davalı kurum kararının iptaline, davalı markası tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece verilen karar davalı TPE vekiline 10.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı TPE vekilince 20.06.2016 tarihinde temyiz harcının yatırıldığı, 25.07.2016 tarihinde temyiz dilekçesi sunularak HUMK 432/1 madde ve fıkrasında belirtilen 15 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır. HUMK"nun 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden davalı TPE vekilinin HUMK 432/4. maddesi uyarınca, temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı TPE vekilinin temyiz isteminin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 432/4"üncü maddesi uyarınca süre yönünden REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.