20. Ceza Dairesi Esas No: 2015/15951 Karar No: 2016/1592 Karar Tarihi: 21.03.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15951 Esas 2016/1592 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/15951 E. , 2016/1592 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının ve 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin tekerrür hükümlerin uygulanması açısından infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak “09/12/2014, 10/12/2014, 14/12/2014, 18/01/2015” yerine “05/12/2015” olarak yazılması Mahkemesince düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. 09/12/2014 tarihinde ..."den ele geçirilen maddelerin alınan bilgi ve yapılan iletişimin tespiti kararı nedeniyle bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmasından dolayı CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya “yazılı adli arama emri” alınmadan, "önleme araması kararına" dayanılarak arama yapılması hukuka aykırı olduğundan arama sonucu bulunan uyuşturucu madde hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamayarak ve 09/12/2014 ve 18/01/2015 tarihlerinde ... ile ... ele geçen uyuşturucu maddelere ilişkin ekspertiz raporları denetime elverişli şekilde dosya içerisine konulmadan eksik araştırma ile hüküm kurulmuş ise de, 10/12/2014 ve 14/12/2014 tarihlerinde ... ve ... ele geçen uyuşturucu maddeler nedeniyle atılı suçun zincirleme olarak işlendiği sübut bulduğundan eksiklikler sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında TCK 188/3. maddesi uyarınca hükmedilen “300 gün” adli para cezasından aynı Kanun"un 43/2-1. maddesi uyarınca artırım yapılırken cezanın “375 gün” yerine, hesap hatası sonucu “400 gün” olarak belirlenmesi ve ardından 5237 sayılı TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca sonuç adli para cezasının, hatalı olarak “7500 TL” yerine, “8000 TL” olarak tespit edilmesi suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; Hükmün 2. fıkrasında yer alan "400 gün" ibaresinin "375 gün"; 3. fıkrasında yer alan "8000 TL" ibaresinin "7500 TL" olarak değiştirilmesi, Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.