11. Ceza Dairesi 2016/11020 E. , 2018/8969 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Sanık hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak; sanığa yüklenen suçların sübutu kabul, oluşa göre vasfı tayin edilmiş, cezaları artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
B)Sanık hakkında “2011, 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 13.10.2013 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında, 1430465280 vergi kimlik numaralı ...Tekstil isimli şahsi mükellefiyetine ilişkin “2011, 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” eylemleri nedeniyle dava açıldığı; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2012 tarihli iddianamesi ile de 7750410461 vergi kimlik numaralı ... Matbaa Reklam Gıda İnş.Nak.Dek.San. ve Tic.Ltd.Şti’nin yetkilisi olan sanık hakkında, “2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından dava açıldığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki “mükerrer dava durumunun değerlendirilmesi gerektiğine” yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
07.06.2013 tarihli 2013-A-3106/11 sayılı vergi tekniği raporunda, sanığın 01.06.2009 tarihinden itibaren fason tekstil işiyle iştigal ettiğinin, 2009 ve 2010 yıllarında faaliyetlerinin gerçek olduğunun, ancak 2011 yılından sonra sahte fatura düzenlediğinin belirtilmesi; sanığın işe başladığı tarihten sonra beyannamelerini veren mali müşavirlerin duruşmada dinlenmemesi; sanığın Sosyal Güvenlik Kurumuna yaptığı bildirimlerin sahte olduğuna dair inceleme bulunmasına karşın bu hususun araştırılmaması; sanığın vergi incelemesi sırasında alınan beyanında, nakliye hizmetlerine ilişkin araçları ...’dan kiraladığını ayrıca bankalarla sıkıntı yaşadığı için ... ve ... isimli kişilerin çek bedellerini tahsil ettikten sonra parayı kendisine verdiklerini söylemesine rağmen bu kişilerin tanık olarak dinlenmemiş olması nedeniyle, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sanığın işe başladığı tarihten sonra beyannamelerini veren mali müşavirler ... ve ...’ın tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve kendilerinden sanığın 2011 tarihinden sonra gerçek bir ticari faaliyette bulunup bulunmadığının hususunun sorulması,
2-Sanığın çalıştırdığı işçilere yönelik işe giriş bildirgelerinin sahte olduğuna dair herhangi bir rapor düzenlenip düzenlemediğinin Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulması; sanık hakkında bu eylemi nedeniyle suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığının ve hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, varsa soruşturma ya da dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- Kabule göre; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 12.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.