21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5125 Karar No: 2016/866 Karar Tarihi: 02.02.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/5125 Esas 2016/866 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/5125 E. , 2016/866 K. "İçtihat Metni"
Davacı, 25.11.1991-11.01.2007 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum"un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, Dava; davacının 25.11.1991 – 11.01.2007 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının vergi mükellefiyeti nedeniyle 21.02.2003 – 31.12.2003 tarihleri arasında zorunlu sigortalısı olduğunun tespitine, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 19.05.1993 varide tarihli bildirge ile vergi kaydı nedeni ile 18.01.1991 tarihi itibari ile 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil edildiği, 18.01.1991 – 25.11.1991 ve 21.02.2003 – 31.21.2003 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu, davalı Kurum tarafından da 18.01.1991 – 25.11.1991 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul edildiği, davacının delil olarak sunduğu 2013 tarihli İB formunda 08.02.1991 – 11.01.2007 tarihleri arasında “ ” üye kayıt numarası ile oda kaydı bulunduğunun, ayrıca bu kaydın 28.07.2....( okunamıyor ) tarihli ve 14 sayılı karar ile silindiğinin belirtildiği, yine davacının delil olarak sunduğu 1998 tarihli İB formunda 08.02.1991 – 12.03.1998 tarihleri arasında siciline kayıtlı olduğunun belirtildiği, ancak tarafından mahkemenin yazdığı yazıya davacının oda ve sicil kaydının bulunmadığından bahisle cevap verildiği, halihazırda davacının soyadı “ ” iken davacı tarafından sunulan her iki formda soyadının “ ” olduğu, davalı Kurum tarafından davacının “ dosyası” olarak gönderilen belgeler arasında; hitaben yazılan 16.03.1998 tarihli, imzalı ve kaşeli yazıda; “ 08.02.1991 tarihinde kayıt olan davacının bağımsız çalışmasını 25.11.1991 tarihinde sona erdirmesine rağmen oda/sicil kaydının 12.03.1998 tarihinde sona erdiğinin” belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; her ne kadar ile davacının kaydı olmadığını bildirmişlerse de; yukarıda anılan ve davacı tarafından delil olarak sunulan iki adet İB formunda ve Müdürlüğü"ne hitaben yazılan, imzalı ve kaşeli yazıda davacının sicil ve oda kayıtları bulunduğuna dair ibareler bulunmasına rağmen söz konusu belgelerdeki bilgiler detaylı olarak araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; davacı tarafından delil olarak sunulan İB formları ile Müdürlüğü"ne hitaben yazılan 16.03.1998 tarihli, imzalı ve kaşeli yazı eklenerek, ayrıca davacının evlenmeden önceki soyadının “ ” olduğu da belirtilerek, söz konusu formlardaki oda ve sicil memurluklarından; bu formların taraflarınca düzenlenip düzenlenmediğini, taraflarınca düzenlenmiş ise formlardaki bilgilerin doğru olup olmadığını sormak ve gelen yazı cevaplarına göre varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.