4. Ceza Dairesi 2016/14669 E. , 2020/11766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, mala zarar verme, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ..."in, 16.01.2015 tarihli süre tutum dilekçesi ile kararı temyiz ettiği anlaşılmakla dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
B-Tüm sanıkların eylemleri hakkında;
Katılan sanık ..., sanık ... ve market sahibi katılan sanık ... arasında yoğurt alışverişinden dolayı çıktığı anlaşılan olayda; katılan sanıkların karşılıklı olarak birbirlerine yönelik eylemlerinin olduğunun kabul edilmesi karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, katılan sanıklar ... ile ..."ın ve sanık ..."ın karşılıklı tahrik oluşturabilecek eylemleri saptanıp, haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri, ağırlık düzey ve derecelerine göre denge bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre katılan sanıklar hakkında TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanma olanağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.