2. Hukuk Dairesi 2016/17112 E. , 2017/13111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakalarının indirilmesi yönlerinden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21/11/2017 günü davalı-karşı davacı ... geldi. Vekilleri gelmedi. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ile vekilleri Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davaları neticesinde, ilk kararında davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine, davalı karşı davacı kadının davasının ise kabulüne, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunmuş, Dairemizin 2014/8390 esas ve 2014/26108 karar sayılı ilamıyla yerel mahkemece verilen işbu karar, erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar yanında, kadının da güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu belirtilerek, davacı-karşı davalı erkeğin de davasının TMK’nun 166/2. maddesi uyarınca kabul edilmesi gerektiği yönünden bozulmuş, mahkemece 19.01.2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, temyize konu kararda, her iki boşanma davası kabul edilmiş ancak, bu seferde taraflar eşit kusurlu bulunarak davalı karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu (TMK m.166/1) olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığının (TMK m. 166/2) kanıtlanması gerekir.
Dairemizin 2014/8390 esas ve 2014/26108 karar sayılı ilamından anlaşıldığı üzere; kadının güven sarsıcı davranışta bulunarak erkeğe nazaran azda olsa kusuru olduğunun ve buna bağlı olarak da, davacı-karşı davalının davası bakımından Türk Medeni Kanunu"nun 166/2. maddesi şartlarının oluştuğunun, aynı bozma ilamında mahkemece erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar yanında denilmek suretiyle temyiz incelemesi kapsamı dışında kalan kadının davası yönünden de TMK 166/1. maddesi koşullarının gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Öyleyse, davacı-karşı davalı erkeğin davasının TMK 166/2. maddesi uyarınca kabul edilmesi gerektiği belirtildiğine göre, davacı-karşı davalı erkek yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadına nazaran ağır kusurludur. Gerçekleşen bu durum karşısında, mahkemece davaların kabulü bakımından, davanın kabulüne dayanak hukuki sebepler arasındaki fark dikkate alınmadan, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 ve aynı Kanunun 166/2. maddeleri yanlış yorumlanmak suretiyle, bozma ilamının amacına aykırı olarak, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak, yazılı şekilde, davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) taleplerinin reddine karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.11.2017