Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/14531 Esas 2018/4355 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/14531
Karar No: 2018/4355
Karar Tarihi: 27.03.2018

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/14531 Esas 2018/4355 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir hırsızlık suçu hakkındaki mahalli mahkeme kararını incelerken, sanığın suçu kabul etmeyen savunmalarına ve suçun işlenmesi sırasındaki rolüne dair iddialarına değindi. Mahkeme, suça sürüklenen çocuk hakkında ayrı bir davaya bakıldığını ancak mahkeme aşamasında çelişkili ifadeler verdiğini belirtti. Bu nedenle, suça sürüklenen çocuk hakkındaki dosyanın getirtilmesi ve incelenmesi gerektiğine karar verildi. Ayrıca, sanığın suçu işleme sırasındaki hakimiyeti gözetilmeden cezanın yanlış tayin edildiği ve seçme ve seçilme ehliyeti gibi siyasi hakların kullanımının yoksun bırakılmasına dair hükümlerin kısmi iptali nedeniyle bu hükümlerin uygulanamayacağı belirtildi. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozuldu.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) 37/1. madde
- 5237 sayılı TCK 39/1. madde
- 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendi (kısmen iptal edilmiştir)

13. Ceza Dairesi 2016/14531 E. , 2018/4355 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanığın aşamalarda alınan savunmalarında; atılı suçu kabul etmeyerek, 18 yaşından küçük olduğu için ayrı evrak düzenlenen suça sürüklenen çocuk ... ile kiralamış olduğu araç ile bir süre gezdiklerini, suça sürüklenen çocuğun pazarda bir işi olduğunu beklemesini isteyerek araçtan indiğini, 10 dakika sonra koşarak geldiğini ve araca binip uzaklaştıklarını, hırsızlık eylemini Ramazan"ın gerçekleştirdiğini ve kendisinin haberi olmadığını beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk ..."ın mahkeme aşamasında tanık olarak alınan beyanında eylemi tek başına gerçekleştirdiğini ancak cüzdanı alıp kaçarken tesadüfen sanık ile karşılaştığını bildirdiği, soruşturma aşamasındaki savunmasının ise dosya arasında bulunmadığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında açılan dava dosyası getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi mümkün değilse onaylı örneklerinin dosya içine alındıktan sonra sonucuna göre delillerin bir bütün halinde takdir edilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanığın diğer suça sürüklenen çocukla birlikte suçun icrası üzerinde doğrudan hakimiyet kurduğu gözetilmeden, hakkında 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesi yerine aynı yasanın 39/1maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.