Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15705 Esas 2016/7353 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15705
Karar No: 2016/7353
Karar Tarihi: 25.04.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15705 Esas 2016/7353 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar arasındaki ilişki nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davası sonucunda mahkeme, ipotek veren davalının borçtan şahsen sorumlu olmaması nedeniyle muacceliyet ihtarnamesi keşide edildikten sonra tebliğ edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak bu şartın incelenmediği için hüküm bozulmuştur. Kanun maddesi olarak Türk Medeni Kanunu'nun 887. Maddesi gösterilmiştir. Bu maddeye göre, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek verene takip yapılmadan önce muacceliyet ihtarnamesi keşide edilerek tebliğ edilmesi takip şartıdır. Ayrıca, HMK'nın 114/2. maddesi de bir dava şartıdır.
19. Hukuk Dairesi         2015/15705 E.  ,  2016/7353 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2015
NUMARASI : 2009/233-2015/89


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili firma ile davalı ... arasındaki ticari ilişki nedeniyle diğer davalı ..."e ait olan taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ticari ilişkiden kaynaklı borcun ödenmesi için davalılara keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, alacağın tahsili için davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ipoteğin ticari ilişkinin teminatı olarak verildiğini, taraflar arasında imzalanan protokol gereğince müvekkili şirketin işletmesinin işletim hakkını davacıya verdiğini, davacının elde ettiği karı müvekkilinin borcundan mahsup etmesi gerektiğini, davacıya borcun bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının davacıya verdiği çekleri elinde bulundurduğu, ancak bu çeklerin bedelini ödeyerek iade aldığını iddia etmiş ise de; buna ilişkin olarak kendi defterlerinde kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla bu çek bedellerinden dolayı sorumlu olduğu, buna göre davacının davalı şirketten 72.784,71 TL alacaklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 72.784,71 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takipten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davalılardan ... borçtan şahsen mesul olmayıp, diğer davalı şirketin borcu için ipotek veren konumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 887. Maddesi, "ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması bu istemin hem borçluya hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır." şeklindedir. Bu hükme göre, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek veren 3. kişiye takip yapılmadan önce muacceliyet ihtarnamesi keşide edilerek tebliğ edilmesi takip şartı olup, aynı zamanda HMK"nın 114/2. maddesine göre bir dava şartıdır. O halde mahkemece anılan yasa hükmünde belirtilen takip ve dava şartı üzerinde durulup, gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.