11. Hukuk Dairesi 2016/8847 E. , 2018/2396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.01.2016 tarih ve 2014/559-2016/5 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket tarafından tescili istenen 2013/48209 başvuru numaralı ... ibareli marka başvurusuna müvekkili adına tescilli ve tanınmış ... markaları gerekçe gösterilerek TPE nezdinde itirazda bulunduklarını, ancak itirazlarının nihai olarak TPE YİDK kararı ile reddedildiğini, taraf markalarının iltibasa yol açacak kadar benzer olduğunu, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu ileri, 31.10.2014 tarih ve 2014-M-14927 sayılı TPE YİDK kararının iptaline, tescil edilmiş ise 29.05.2013 tarih ve 2013/48209 sayılı ... markasının hükümsüzlüğüne ve terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur.
Diğer davalı şirket vekili, “...” kelimesinin ...’da “...” anlamına geldiğini ve bu kelime ile tanımlanan ifadelerin herhangi bir ürünün milyarda birini gösterdiğini, ...teknolojinin günümüzde kumaş, boya ve araba sektöründe kullanıldığını ve her geçen gün kullanım ağının genişlediğini, taraf markalarının okunuşlarının farklı olduğunu, anlamsal benzerliğin de söz konusu olmadığını, markaların benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca iki hece olan davacı markasının “...” şeklinde okunduğu, Davalı markasının ise üç heceli “...” şeklinde okunduğu, ibarelerin son dört harflerinin ortak olmakla birlikte sadece son hecelerin aynı olduğu, ancak, ibarelerin son kısmında ortak harflerin bulunmasının fonetik açıdan benzer oldukları anlamında gelmeyeceği, davacı şirketin ... markalarının siyah-beyaz ya da sarı-mavi, mavi-kırmızı, mavi-beyaz-sarı gibi renk kombinasyonlarını içeren muhtelif şekillerde, ... ibaresi öncelikli ve bu ibare markanın başlangıcında olacak şekilde dizayn edildiği, davalının ... markası ile görsel bakımdan da farklılaştığı, davalının kötüniyetli hareket ettiğine ilişkin somut veri bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında iltibas tehlikesi bulunmadığından KHK’nın 8/4 maddesine göre de başvurunun tescilinin engellenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2- Dava, davalı şirketin marka tescil başvurusuna karşı yapılan itirazı ret eden TPE YİDK kararının iptali ve davalı şirket markasının hükümsüz sayılması istemlerine ilişkindir.
Davacının itirazına mesnet markalarının "..." esaslı unsurlardan, davalı şirketin başvurusunun ise "..." ibaresini içerdiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Davacı vekili, diğer iddialarının yanında müvekkilinin markaları ile davalı şirketin tescilini istediği markanın benzer olduğunu, 556 sayılı KHK"nin 8/1-b maddesi anlamında karışıklığa neden olacağını ileri sürmüştür.
556 sayılı KHK"nin 8/1-b maddesi hükmü uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, daha önce başvurusu yapılmış veya tescil edilmiş bir marka ile aynı veya benzer ise ve markanın kapsadığı mal ve hizmetlere aynı veya ilişkilendirilebilecek ölçüde benzer ise, ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimali (iltibas) varlığı kabul edilmeli ve önceki marka sahibinin itirazı üzerine başvurunun reddine karar verilmelidir. Markalar arasında karıştırılabilecek ölçüde benzerliğin tespitinde, markaların görsel, işitsel ve kavramsal özellikleri bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
Somut olayda taraf markaları dikkate alındığında davacı markalarının esas unsuru "...", davalı markasının esaslı unsurunun ise "..." ibaresinden oluştuğu, davalı başvurusuna konu markanın davacının markalarının esaslı unsurunu aynen içerdiği ve mikro yüksek ileri teknoloji anlamındaki "..." sözcüğü ile "..." sözcüğünü bir araya getiren bir ibare olduğu, tarafların marka tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden de tam bir ayniyet bulunduğu, ortalama tüketici kitlesinin genel ve bütüncül bakış açısı itibariyle her iki markanın karıştırılma ihtimallerinin yüksek olduğu, bu durum karşısında mahkemece, markalar arasında 556 sayılı KHK"nin 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.