1. Ceza Dairesi Esas No: 2015/2890 Karar No: 2016/856 Karar Tarihi: 29.02.2016
Kasten öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/2890 Esas 2016/856 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mağdurunu kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Sanığın babasının beyanlarında ve Adli Tıp raporunda psikotik bozukluk ön teşhisi konulması nedeniyle sanığın yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığına ilişkin bir rapor alınması gerektiği ve mağdurun yaralarının detaylı bir şekilde incelenerek kesin bir rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu olduğu vurgulanmıştır. Kararda, TCK'nun 81, 35/2 ve 62 maddeleri uyarınca ceza verildiği belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi 2015/2890 E. , 2016/856 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs HÜKÜM : ..."yu öldürmeye teşebbüsten TCK.nun 81, 35/2, 62 maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın mağdur ..."yu kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isbaetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin eylemin kasten yaralama olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1) Sanığın babası olan ..."ın aşamalardaki beyanlarında sanığın 2 yıldır uyuşturucu kullanıp garip davrandığını beyan etmesi, 25/02/2013 tarihinde ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen raporda sanıkta psikotik bozukluk ön teşhisinin saptanması ile olayın nedeninin mantıklı bir şekilde izah edilememesi karşısında, sanığın 5237 sayılı TCK"nun 32. maddesi uyarınca "işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığına" dair rapor alınmak üzere adli tahkikat dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumuna sevkedilerek Gözlem İhtisas Dairesi"nde müşahadeye tabi tutulup, buradan alınan raporla birlikte Adli Tıp 4. İhtisas Kuruluna gönderilerek bu yönde rapor alınması, alınan raporlar arasında çelişki olması durumunda ise bu kez Adli Tıp Genel Kurulundan rapor temin edilmesinden sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2) Kabule göre de; mağdura ilişkin tüm tedavi belgeleri temin edilerek mağdurda ayrı ayrı 2 adet olduğu belirtilen kesici ve delici alet yaralarının irdelenmek suretiyle mağdurda iç organ harabiyeti bulunup bulunmadığı, her bir yaranın müstakilen hayati tehlike oluşturup oluşturmadığı, oluşturması halinde hangi gerekçe ile tehlike oluşturduğunun ve mağdurun beyanında elinde meydana geldiğini ifade ettiği yaranın da irdelenmesi suretiyle adli tıp kurumundan kesin raporunun tespiti ile sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) 04.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi için geçen süre dışındaki tutukluluk süresi nazara alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. 29/02/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."un yokluğunda 10/03/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.