Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4415 Esas 2018/8939 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4415
Karar No: 2018/8939
Karar Tarihi: 08.11.2018

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4415 Esas 2018/8939 Karar Sayılı İlamı

Özet:

11. Ceza Dairesi'nin verdiği 2018/4415 E. ve 2018/8939 K. sayılı kararında, sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğu belirtiliyor. Ancak, sanığın daha önce hakkında açıklanması geri bırakılan bir hüküm bulunduğu ve ikinci suçun işlenmesiyle denetim süresi içinde dava zamanaşımının durduğu vurgulanıyor. Bu kapsamda yapılan incelemede, suçun yasalarca gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına dair işlem yapılırken, 765 sayılı TCK'nin 102/4 ve 104/2. maddelerince öngörülen uzatmalı dava zamanaşımının sanık lehine olduğu ortaya çıkıyor. Buna rağmen, zamanaşımının gerçekleştiği dikkate alınmayıp sanığın kamu davasından düşürülmesi yerine karar verildiği belirtiliyor. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü ve hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar verildiği ifade ediliyor. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor:
- 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi: Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten

11. Ceza Dairesi 2018/4415 E. , 2018/8939 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesine göre, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29.12.2010 tarihi ile denetim süresi içinde sanığın işlediği ikinci suçun suç tarihi olan 05.09.2012 arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen uzatmalı dava zamanaşımının, 10.09.2004 suç tarihinden, hükmün açıklandığı 12.03.2015 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesi
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 08.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.