1. Hukuk Dairesi 2019/3614 E. , 2021/2583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi, davalının, davacı ...’in içine düştüğü ruhsal çöküntü ve bunalım halinden yararlanıp hileli davranışlarla kandırmak suretiyle tüm malvarlığı olan 5 parça taşınmazını ölünceye kadar bakım aktiyle üzerine geçirdiğini, bunlardan 4 adedini üçüncü kişilere sattığını ileri sürerek, davalı üzerinde kalan 1593 ada 1 nolu parsel bakımından tapu iptali-tescile karar verilmesini istemiş; davacının ölümü üzerine, tek mirasçısı olan vasi ... kendisi adına davayı sürdürmüş, gabin ve muris muvazaası iddialarından söz etmiş; taşınmazın trampa yoluyla Hazine"ye geçmesi nedeniyle de isteğini tazminata dönüştürmüştür.
Davalı, kesin hüküm itirazında bulunmuş; ayrıca, iddiaların doğru olmadığını, davacı ..."e kendisinin baktığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ...’nun mirasçısından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde hareket ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; ‘’ ...Diğer taraftan, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada "hile" hukuksal nedenine dayanıldığı; muris muvazaası yönünden usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. ...Somut olayda, dava konusu 129 ada 10,11,12 nolu parseller ile 76 ada 11 nolu parselin tamamı ve 1593 ada 1 nolu parselin 600/1294 payı davacı ...(1934 doğ.lu) adına kayıtlı iken, ..."nun noterde düzenlettiği 09.10.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmazlarının tamamını ölünceye kadar bakım şartıyla davalı ..."a temlikini vaadettiği, davalının da bu sözleşmeye dayanarak taşınmazları 12.10.2006 tarihinde adına tescil ettirdiği sabit olup; taşınmazların temlikinin yapıldığı 9-12 Ekim 2006 tarihinden itibaren ileri sürülen olguların öğrenilmesi üzerine, Fatma Hale tarafından davalı da taraf gösterilmek suretiyle 16 Mart 2007 tarihinde açılan vesayet davasının 19.01.2012 tarihinde kesinleştiği ve 13.06.2012 tarihinde de eldeki davanın açıldığı dikkate alındığında, hak düşürücü sürenin geçmediği de görülmektedir. Hal böyle olunca, "hile" iddiası yönünden gerekli araştırmanın yapılması, tarafların tüm delillerinin eksiksiz toplanması ve yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın hukuki niteliğinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulması isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, hile iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 259.715,61 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.04.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... Arışlıel ile temyiz edilen davacı vekili Avukat Poyraz Berke Şakru geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 14.304.15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.