22. Hukuk Dairesi 2019/4811 E. , 2020/1147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı temyizi yönünden;
Bilindiği üzere hukuki yarar dava şartı olduğu kadar temyiz istemi için de aranan bir şarttır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/1. maddesi gereğince davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla, hükmü temyiz edebilir.Somut dosyada, Mahkemece verilen ilk karar davalı davalılar tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek kıdem tazminatı yönünden bozulmuştur. Diğer alacak talepleri yönünden bir bozma sebebi yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir.Bozmadan sonra verilen hükümde kıdem tazminatı ile birlikte diğer alacak talepleri hakkında bozmadan önceki karar gibi hüküm sonucu tesis edilmiştir. Bozma kapsamı dışında kalan alacaklar kesinleşmiş olup, bozma konusu yapılan kıdem tazminatı talebi de bozma öncesi ile aynı miktarda hüküm altına alındığına göre ilk kararı temyiz etmeyen davacı vekilinin kararı temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Belirtilen sebeple; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/1. maddesi gereğince davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, Davalıların temyizi yönünden;Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.Davacı eldeki alacak davası ile; bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 26.05.2017 tarihli kararla, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.Mahkemenin 26.05.2017 tarihli kararı, Dairemizin 29.05.2018 tarihli ilamıyla, kıdem tazminatı yönünden bozulmuştur. Diğer alacak talepleri yönünden bir bozma sebebi yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir.Mahkemece, bozma sonrasında davacının 1.874,50 TL kıdem tazminatı alacağının bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş; diğer alacak talepleri hakkında ise bozmadan önceki karar gibi hüküm sonucu tesis edilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.Bozmadan sonra tesis edilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir. Şu halde, dosya içeriğine göre, Dairemizin 29.05.2018 tarihli bozma kararı kapsamında bulunan kıdem tazminatı alacağı bakımından hüküm altına alınan toplam miktarın karar tarihi itibari ile temyiz kesinlik sınırı olan 3.200,00 TL kapsamında kaldığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427, 432 maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten, davalılar vekillerinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.