5. Hukuk Dairesi 2020/11686 E. , 2021/3109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, apartmanın ön bahçesinin kiraya verilmesine ilişkin imza listesinin yok hükmünde olduğunun ve kira sözleşmesinin bağlayıcılığı olmadığının tespitine, apartmanın ortak yerlerine yapılan tadilatların kaldırılmasına ve apartman ortak kullanım alanının eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, “ A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 25/05/2017 Tarih, 2016/922 Esas 2017/963 Karar sayılı kararının kaldırılarak; B-6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, hükmün eski hale getirme süresinin ve eski hale getirme yükümlülüğünün kimlere yüklendiğine ve giderlerden kimlerin sorumlu olduğuna ilişkin kısmının düzeltilerek, 1-Davanın kabulü ile ; Davalıların Eskişehir ili, Tepebaşı İlçesi, Yenibağlar Mah. 2911 Ada, 1 Parselde kayıtlı taşınmazda bilirkişi Mimar Aysun orak tarafından düzenlenen 07/03/2017 tarihli asıl ve 18/05/2017 tarihli ek rapor ekindeki krokideki sarı renkle işaretli yere tekabül eden ve dava konusu 27 nolu iş yerinin önündeki kısımda ortak olan ön bahçede yer alan 43,82 m2 sökülüp takılabilir malzemeyle kapatılmış alanın ve 8.91 m2 lik giriş saçağı şeklinde düzenlenen üstü kapalı yanları açık biçimde pergole şeklinde düzenlenmiş kısmın ortak alan olduğu, davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen yaptırılan bu yerlerin kaldırılarak projeye aykırılığın giderilmesi ve eski hale getirilmesine, Davaya konu yerin davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen mimari projesine uygun hale getirilmesi için davalılara 30 gün süre verilmesine, Yönetimin davalı kiracı ile yapmış olduğu 05/03/2016 tarihli kira akdinin geçersizliğine, Kira akdine dayanak teşkil eden 01/03/2016 tarihli imza sirküsünün de geçersizliğine” karar verilmiş, hüküm, davalı ... vd.vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesinde, “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmiyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.” hükümleri,
Kanunun 22. maddesinde ise (Değişik birinci fıkra: 13/4/1983 - 2814/10 md.), “Kat malikinin, 20 nci madde uyarınca payına düşecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından, bağımsız bölümlerin birinde kira akdine, oturma (sükna) hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı bir şekilde faydalananlar da müştereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak, kiracının sorumluluğu ödemekle yükümlü olduğu kira miktarı ile sınırlı olup, yaptığı ödeme kira borcundan düşülür” hükümleri,
Düzenlenmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanunun düzenlemesine göre, ortak gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından müşterek müteselsil sorumluluk düzenlenmiş iken, Kanunun 18. maddesinde anagayrimenkule yapılacak müdahaleler ve eski hale getirilmesi yönünden müteselsil sorumluluk kabul edilmiştir. Somut olayda mahkemece, ortak yerlere projeye aykırı imalatların kaldırılarak projeye uygun eski hale getirilmesine karar verildiğine göre, davalılar yönünden müteselsil sorumluluğa karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, müştereken ve müteselsilen sorumluluk şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün B fıkrasının 1.bendindeki “…, Davaya konu yerin davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen mimari projesine uygun hale getirilmesi için davalılara 30 gün süre verilmesine” ifadesindeki “müştereken ve” kelimelerinin hükümden çıkarılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.