Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4326
Karar No: 2013/5109
Karar Tarihi: 24.09.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/4326 Esas 2013/5109 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2013/4326 E.  ,  2013/5109 K.
  • SÖZLEŞMEYLE KARARLAŞTIRILAN KESİN YETKİ
  • YETKİ ŞARTI YÖNÜNDEN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNUNUN UYGULANMASI
  • BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 355
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 17
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 9
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 10

"İçtihat Metni"

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -
Dava, 818 Sayılı Borçlar Yasası"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve istem halinde dosyanın görevli ve yetkili Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında fırın malzeme ve makinelerinin satımına ilişkin 14.08.2010 tarihli sözleşme düzenlenmiş, iş bedeli 80.000,00 TL olarak belirlenmiş, uyuşmazlık halinde Konya mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olacağı kararlaştırılmıştır.
Yerel mahkemece HMK"nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesi uyarınca taraflarca aksi kararlaştırılmadığı sürece davanın ancak yetki sözleşmesinde belirtilen mahkemede açılabileceği yetki kuralının kesin yetkiyi içerdiği gerekçesiyle yetki yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Yanlar arasında düzenlenen 14.08.2010 tarihli sözleşmenin 11. maddesinde anlaşmazlık halinde Konya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirlenmiştir. Sözleşme 1086 Sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde yapılmıştır. HUMK"nın 9. maddesi uyarınca her dava kural olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılır. Sözleşmeden doğan davalar ayrıca sözleşmenin icra olunacağı (işin yapılacağı) yer mahkemesinde de açılabilir (HUMK md. 10). Taraflar arasında yetki sözleşmesi varsa o yer mahkemesi de yetkilidir (HUMK md. 22). Anılan bu yasal kural dikkate alındığında kamu düzeni gereği istisnalar hariç davacı tarafın bu yer mahkemelerinden birisinde davasını açmak konusunda seçimlik hakkı vardır.
Dava konusu somut olayda akdin ifa yeri Mersin ili Erdemli ilçesi dahilinde olup Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakmaya yetkilidir. Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetkisini engelleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle, 6100 Sayılı HMK, yürürlüğe girmediğinden, sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun kabulü mümkün değildir. Böyle bir kabul, sözleşmenin imzalandığı tarihte değişik yer mahkemesinde dava açma imkânı bulunan, tarafların seçimlik haklarını ortadan kaldıracaktır ve hak kaybına yol açacaktır. Bu bakımdan, sözleşmeyle kararlaştırılan kesin yetkinin 6100 Sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra imzalanan yetki sözleşmelerinde tatbiki uygun olacaktır. Aksinin kabulü yanların sözleşmeyle kazandıkları ve o tarih itibariyle yasayla yetkili kılınan mahkemelerde dava açma imkânını ortadan kaldıracağından eşitlik ilkesine aykırı olacaktır. Eski Kanun zamanında yapılan yetki sözleşmelerinin, eski Kanuna göre geçerli iseler bugün dahi geçerliliklerini muhafaza ettikleri kabul edilmelidir. Çünkü usul sözleşmelerinin kurulmaları ve geçerlilikleri bakımından maddi hukuk hükümlerine tabi oldukları genel kabul gören bir ilkedir. Buna göre maddi hukuk alanında yapılan yeni Yasalar eski Yasaya göre geçerli olarak yapılmış olan sözleşmeleri hükümsüz hale getirmedikleri gibi usul sözleşmelerine ilişkin yeni Yasa hükümlerinin dahi eski Yasa zamanında yapılmış usul sözleşmelerinin geçerliliğini etkilemeyeceğini kabul etmek gerekir.
Açıklanan olgular gözetilerek, yetki itirazının reddedilip işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi