
Esas No: 2020/20613
Karar No: 2020/11740
Karar Tarihi: 14.10.2020
un sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen - - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/20613 Esas 2020/11740 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan suça sürüklenen çocuk... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/10/2019 tarihli ve 2019/116205 soruşturma, 2019/45722 esas, 2019/1565 sayılı iddianamenin, suça sürüklenen çocuk hakkındaki suçun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesi gereğince uzlaşma kapsamında olduğundan bahisle iadesine dair Ankara 2. Çocuk Mahkemesinin 09/10/2019 tarihli ve 2019/1565 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 11/10/2019 tarihli ve 2019/806 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, Mahkemesince suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı olan hakaret suçunun uzlaşmaya tabi olmasına rağmen uzlaşma işlemi yapılmadan iddianame tanzim edildiği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 09/01/2019 tarihli ve 2018/8097 esas, 2019/239 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, uzlaşmanın güvenlik tedbiri değil ceza sorumluluğunun alternatifi olduğu, ceza sorumluluğu olmayan kişilere ceza verilemediğinden uzlaşma hükümlerinin de uygulanmasının mümkün olmadığı, somut olayda Kırıkkale Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nün 20/08/2019 tarihli ve 65933228/01-2019/440 sayılı raporuna göre suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı hakaret suçunu oluşturduğu iddia edilen fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu ve bu nedenle ceza sorumluluğunun bulunmadığı gözetildiğinde itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesi;
"(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Ön ödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet Savcısı itiraz edebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
CMK"nın 174. maddesinde iddianamenin iadesi müessesesi düzenlenmiştir. Bu kurumla, kamu davasının açılmasından evvel kanuni şartları taşımayan, yeterli bilgileri içermeyen ve hatalı düzenlenen iddianamelerin bir nevi süzgeçten geçirilip filtrelenerek yargının faaliyetinin hızlandırılması, makul sürede yargılamanın gerçekleştirilmesi, gereksiz davaların önüne geçilmesi, lekelenmeme hakkının korunması amaçlanmaktadır.
CMK’nın 174. maddesinde iddianamenin iadesi sebepleri sınırlı sayıda gösterilmiştir. Bu sebepler dışında iddianamenin iade edilmesi ceza adalet sistemimizde kabul edilmemiştir.
Uzlaşma yargının iş yükünün azaltılması için öngörülen alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biridir. Bu kurumun ihdas amacına hizmet edebilmesi için, uzlaşmanın anlam ve öneminin her somut olayda taraflara anlatılması gerekmektedir.
CMK"nın 174/1-c maddesinde uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde uzlaşma hükümleri uygulanmadan düzenlenen iddianamenin de iade edileceği kuralı öngörülmektedir.
İncelenen dosyada; suça sürüklenen çocuk hakkında Kırıkkale Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nün 20/08/2019 tarihli ve 65933228/01-2019/440 sayılı raporuna göre suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı hakaret suçunu oluşturduğu iddia edilen fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğuna ilişkin rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Hakaret suçundan uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden iddianame düzenlendiği iddianamenin uzlaşma işlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla iade edildiği belirlenmiştir.
Mağdur ile fail uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet Savcısı tarafından saptandığında kamu davası açılmayacağı dikkate alındığında, Yerel Mahkemenin iddianamenin iadesine yönelik kararının isabetli olduğu gibi bu karara yapılan itiraz üzerine mercisi tarafından verilen itirazın reddi kararının yerinde olduğu görülmüştür.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.